Şu kupkuru yalaz toprak bakar mısınız
Nasıl da yeşeriyor
Bir dağın içinden yürüyor adsız sular
Dallarına tutunuyor çiçekler şeftalilerin
Bu bahar ilk konuğu kim olacak şu gözenin
Ürkütülen tavşanların peşinden
Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Devamını Oku
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Yürek sesinizi ve kaleminizi kutlarım. Güzeldi.
Uyanmak için, önce canlı olmak gerek...
Toprak canlı.. Su canlı... Tavşan ve onu kovalayan çocukta canlı...
Gerisi o canlılığın doğurganlığına kalmıştır.. Eski alışkanlıklar yeniden keşfedilir, her baharda bir kısmından vazgeçilse de...
Çünkü canlı olan yaşlanır, yorulur ve...
Baharı duyumsatırken, 'nazar değmesin yeniden doğan her şeye' der gibiydi...
Kutlarım Dostum..
çiçeğiyle, toprağıyla, kokusuyla, ebem kuşağıyla içimizi kıpırdatan tatlı, heyecan veren bir bahar şiiri. Mutluluk verici. Yüreğine sağlık.
Tatlı bir bahar şiiri tam da toprak uyanmışken.
Sahi, gerçekten hoş mudur bazı şeylerin peşinden boşu boşuna koşmak?. Koşup koşup ipi göğüsleyemeyince koca bir boşluk kalmaz mı içimizde? Hayıflanmaz mıyız emeğimize?
EBEM KUŞAĞINA İLİŞKİN KÜÇÜCÜK BİR UYARMA: Siz siz olun sakın altından geçmeye kalkmayın, ameliyatsız cinsiyet değiştirirsiniz sonra :))
Çocukken nasıl da inanırdık her söylenene...
Teşekkürler bu ağır gündeme bahar tazeliği, uyanışı, güzelliği getiren şiiriniz için öğretmenim. Duygularınız hep bahar tazeliğinde olsun.... Nicelerine.
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta