Ey bir o yana bir bu yana dönüp döndürüp duran alımlı ve çalımlı güzel
aşık ettin de beni kendine döndürdün eşekten düşmüş karpuza
göz yaşlarımı akıttığım taşları sektirdim denizin üstünde
gidemedi yüz kulaçtan öteye de sövdüm gelmişine geçmişine ana avrat
iletemedim yüreğimin yangınını küllenmiş volkanı karlı dağlara ayaza
yanar ha yanar bağrımda bir od söndürecek yok bir damla suyum
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,