Bırakın bee! ..
Bu deri benim! ! !
Çürüyene dek sürüklerim! …
Gıcırdadıkça oturak, toprak korkuyla kayar derinine
Suları yuttukça hırsımız, insan yabancılaşır benliğine
Tekeri döndüren yeldir, sığmaz olduk artık kentlere
Tarifsiz değişim arifesindeyiz, katıl kurtuluş şenliğine
Uyan Garabet uykularından, ezilip, yivimizden ayrıldık
Etrafımızı sardı ahtapotlar, kibrin ağından kurtulamadık
Düşman edildik kardeşimize, saflarımızdan uzağa atıldık
Sığmazdık alanlara biz, her birimiz üç beş kuruşa satıldık
Vur göğsüme ‘aman’ demem, Bizans mezarında çatlasın
Zulmün köprüsü yıkılır bir gün, Allah imandan ayırmasın
Erken uyanın ey insanlar, yarın yeni bir güneşçe parlasın
Bu sevgisiz insan coğrafyasında kalpler inançla ışıldasın
Hangi el durdurur seni! Bu yürek aşkla atarken bedende
Bu soytarılar da kul olur, keser döner, sap döner densize
Üç oğlak beş keçiden sürü oluruz biz, yeteriz biz allahsızlara
Bu kavga onur kavgamız olsun, ‘yeter’ diyelim vicdansızlara
‘Uyan garabet uykularından, uyan’, ekmekle değildir kavgan
Vatan elden gidiyor, dost değil artık, düşmanlarındır çoğalan
Ayrıştırıldık biz komşularımızdan, kalmadı şu kapımızı çalan
Bak çevrendeki çaresizliğe, anlayıver kim dost, kim düşman!
Parsellere bölüp paylaşıyorlar, çekildi nifakın kanlı bayrakları
Mayalar çalındı göllere, kalleşçe döküyorlar kardeşkanlarını
Bu kavga barışı doğursun, iyi kullanalım demokratik hakkımızı
‘Uyan garabet uykularından ey halkım’, savunalım vatanımızı
Kayıt Tarihi : 8.11.2015 17:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!