Hüzünlü gözlerde pişmanlığın izi var
Gönlüne çığ düşmüş umutlarına kar
Hep kış olmaz! bir gün gelecek bahar
Mücadeleye devam et! diren ey halkım!
Her zaman aynı vaatler canını sıktı
Dolu çıkar dedin ama, yine boş çıktı
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
SESLENİŞ...
Dağ gibi karayağız birer delikanlıydık.
Babalarımız sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi.
Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken bizler bir mumun ışığında bitirirdik kitaplarımızı.
Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya.
Ecelsiz öldürüldük, dövüldük, vurulduk, asıldık…
VURULDUK EY HALKIM UNUTMA BİZİ! ! !
Yoksulluğun bükemediği bileklerimize çelik kelepçeler takıldı.
İşkence hücrelerinde sabahladık kaç kez..
İsteseydik, diplomalarımızı mor binlikler getiren birer senet gibi kullanırdık.
Mimardık, mühendistik, doktorduk, avukattık.
Yazlık kışlık katlarımız, arabalarımız olurdu.
Bizleri yok etmek istediler hep.
ÖLDÜRÜLDÜK EY HALKIM UNUTMA BİZİ! ! !
Fidan gibi genç kızlardık; hayat, şakırdayan bir şelale gibi akardı göz bebeklerimizden.
Yirmi yaşında, yirmi bir yaşında, işkencecilerin acımasız ellerine terk edildik.
Direndik küçücük yüreğimizle, direndik genç kızlık gururumuzla..
Tükürülesi suratlarına karşı bahar çiçekleri gibi, taptaze inançlarımızı fırlattık boş birer eldiven gibi.
Utanmadılar insanlıklarından, utanmadılar erkekliklerinden.
HÜCRELERE ATILDIK EY HALKIM UNUTMA BİZİ! ! !
Ölümcül hastaydık. Bağırsaklarımız düğümlenmişti.
Hipokrat yemini etmiş doktor kimlikli işkencecilerin elinde öldürüldük acınmaksızın.
Gelinliklerimizin ütüsü bozulmamıştı daha.
Cezaevlerine kilitlenmiş kocalarımızın taptaze duygularına, birer mezar taşı gibi savrulduk.
Vicdan sustu.! ! !
Hukuk sustu.! ! !
İnsanlık sustu.! ! !
GÖZ GÖRE GÖRE ÖLDÜRÜLDÜK EY HALKIM UNUTMA BİZİ! ! !
Kanserdik; ölüm her gün bir sinsi yılan gibi dolaşıyordu derilerimizde.
Uydurma davalarla kapattılar hücrelere.
Hastaydık. Yurtdışına gitseydik kurtulurduk belki.
Bir buçuk yaşındaki kızlarımızı öksüz bırakmazdık.
Önce, kolumuzu, omuz başından keserek, yurtseverlik borcumuzun diyeti olarak fırlattık attık önlerine.
Sonra da otuz iki yaşında bırakıp gittik bu dünyayı, ecelsiz.
ÖLDÜRÜLDÜK EY HALKIM UNUTMA BİZİ! ! !
Giresun’daki yoksul köylüler, sizin için öldük.! ! !
Ege’deki tütün işçileri, sizin için öldük.! ! !
Doğudaki topraksız köylüler, sizin için öldük.! ! !
İstanbul’daki, Ankara’daki işçiler, sizin için öldük.! ! !
Adana’da paramparça elleriyle, ak pamuk toplayan işçiler, sizin için öldük.! ! !
VURULDUK, ASILDIK, ÖLDÜRÜLDÜK EY HALKIM UNUTMA BİZİ! ! !
Bağımsızlık Mustafa Kemal’den armağandı bize.
Kapitalizmin ahtapot kollarına teslim edilen ülkemizin bağımzılığı için kan döktük sokaklara.
Mezar taşlarımıza basa basa, devleti yönetenler gizli emellerle, başlarımızı ezmek, kanlarımızı emmek istediler.
Amerikan üstleri kaldırılsın dedik, sokak ortasında sorgusuz sualsiz vurdular.
Yirmi iki yaşlarındaydık öldürüldüğümüzde EY HALKIM UNUTMA BİZİ! ! !
Yabancı petrol şirketlerine karşı devletimizi savunduk, komünist dediler.
Ülkemiz tam bağımsız değil dedik, kelepçeyle geldiler üstümüze.
Kurtuluş Savaşı’nda emperyalizme karşı dalgalandırdığımız bayrağımızı daha da dik tutabilmekti çabamız.
Bir kez dinlemediler bizi.
Bir kez anlamak istemediler.
VURULDUK EY HALKIM UNUTMA BİZİ! ! !
Henüz çocukluğumuzu bile yaşamamıştık.
Bir kadın eline değmişti ellerimiz.
Bir sevgiliden mektup bile almamıştık daha..
Bir gece sabaha karşı, pranga vurulmuş ellerimiz ve ayaklarımızla çıkarıldık idam sehpalarına.
Herkes tanıktır ki korkmadık.
İçimiz titremedi hiç.
Mezar toprağı gibi taptaze, mezar taşı gibi dimdik boynumuzu uzattık yağlı kementlere.
ASILDIK EY HALKIM UNUTMA BİZİ! ! !
Bizi öldürenler, bizi asanlar, bizi sokak ortasında vuranlar, ağabeyimiz, babamız yaşlarındaydılar.
Ya bu düzenin kirli çarklarına ortak olmuşlardı ya da susmuşlardı bütün olan bitenlere.
Öfkelerini bir gün bile karşısındakilere bağırmamış insanların gözleri önünde öldürüldük.
Hukuk adına,
özgürlük adına,
demokrasi adına..
Batı uygarlığı adına bizleri, bir şafak vakti ipe çektiler:
Korkmadan öldürüldük, EY HALKIM UNUTMA BİZİ! ! !
Bir gün mezarlarımızda güller açacak EY HALKIM UNUTMA BİZİ! ! !
Bir gün sesimiz, hepinizin kulaklarında yankılanacak EY HALKIM UNUTMA BİZİ! ! !
Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi, hep birlikteyiz EY HALKIM UNUTMA BİZİ! ! !
UNUTMA BİZİ! ! !
Uğur Mumcu
Cumhuriyet, 25 Ağustos 1975
sorunların tesbiti ve çözüm önerileriyle,harika bir şiir
bunları yapabilmek için görüşümüze yakın partilere girip mücadele etmeliyiz.
kemal tekir adyge
....Hep kış olmaz! bir gün gelecek bahar..görüşler güzel,dizeler daha da güzel...tebrikler Mehmet bey
Gecenin en karanlık anı, sabaha en yakın olan zamandır.
Güzel temennilere katılmamak elde değil.
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta