Ütopik Gidişmeler Şiiri - İsmail Ertürk

İsmail Ertürk
2

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Ütopik Gidişmeler

Özgür'e

Soğuk ankara gecelerinde mi tanıştılar bilinmez
Belki birbirlerini ilk gördüklerinde gülümsemişlerdir
yıllardır tanışıyorlarmış gibi

...............

Okul yıllarının gençlik yıllarına tükettiği
Geleceğin bir gün geleceğinden habersiz
Sadece yaşamak onunla nefes alamak
ve sadece onu görebilmek
her sınavda onu cevaplamak
Yolda yürürken onun adımlarını takip etmek
yaşamının her karesinde
onu
tekrarlamak

tekrarlamak
mevsimler gibi
ilkbahar
yaz
sonbahar
kış
ve yeniden ilkbahar

sırası bile değişmeden

Pembe panjurlu hayallerde
Onu basrolde oynatmak
onunla büyümek
Boy boy sürecek boyları onunla
hissetmek
onunla küçülmek
Her kestane aldığında
sobayı önceden yakacak kişinin
o olduğunu bilmek

Onsuz aldığı her nefesi
onla birleştirmak

......

ve bir gün başlamış masal
evvel zamansız kalbur samansız

iki sene
her gün
her yerde
onsuz bir fotoğraf karesi yokmuş albümde
her şarkıyı pay ederlermiş kendilerine
ve kurdukları her cümle
başlarmış biz diye
biz
BİZ
biz birimiz


Soğuk ankara gecelerinde mi tanıştılar bilinmez
Belki birbirlerini ilk gördüklerinde gülümsemişlerdir
yıllardır tanışıyorlarmış gibi

.....................

insanoğlunun sentezlemesi çıkmış karşılarına
aynı güneşe bakan
aynı suyu içen
Ve aynı coğrafya ve tarihi tüketen insanların
ne kadar ayrı büyüdüğünü

^^Oysa kardeşlik vardı
güneşin ilk günüeşlediğinden beri
her canlı binmişti Nuh! un gemisine
bir tek balık alınmadı
sudaydı o
içindeki suda
tehlike içindeki suda ^^^

insanoğlunun sentezi çıkmış karşılarına
aynı güneşe bakan
aynı suyu içen
Ve aynı coğrafya ve tarihi tüketen insanların
ne kadar ayrı büyüdüğünü

alevi ve sünni
ikiside beş harfli
ve
tek ortak yönleri buymuş meğer

dışarı aşk verilmezmiş
sadece kendi aralarında pay ederler
kendileri ancak kendilerini yiyebilirmiş

oysa hiç bir resimlerinde görememişler bunu
hiç bir şarkıda geçmezmiş

meğer o biz ne kadar biz değilmiş
biz
BİZ
biz ikimiz

Hiç bir matematik formülüne koyamamışlar kendilerini
kendilerini kaça çarpsalar kendileri
ve
kaça bölünseler kalansız
geriye bir şey kalmıyor dört işlemde bile

Hiç bir matematik formülüne koyamamışlar kendilerini
Zaten okulda ancak bir matematik öğrenebilmişler
bunlar hayatın gerçekleri

....................

Bir halat yarışına dönmüş hayat
bir tarafta erkek ve kız
diğer tarafta onlar
ve onlar o kadar büyükmüş ki
sanırsın
yüzler
binler

Dayanamamış
Erken kopmuş sindrella
saatin gece yarısına koştuğunu hissetmiş
gitmiş
geride ayakkabısının tekini bile bırakamdan

^^Başlangıçta doğruydu belki
Sıradan bir serüven rastgele bir ilişki gibi başlayıp
Gün günden hayata yayılan
büyüyüp kök salan
varlığı ele geçiren
ve
hala bilmiyordu
bu sözlerdi delikanlının ağzından düşen

'' ben sende bütün aşklarımı temize çektim
anladığındaysa yapacak tek şey kalmıştı
sana
bütün kazananlar gibi
terk ettin

............

çocuksun sen her zorlukta imlası bozulan^^ ''

.......

geri dönmek sana
belki baska hayatta
geri dönmek sana
halat yarışının olmadığı,
matemeatiğin her şeyi çözdüğü bir dünyada

sevmek seni
özgür'ce

geri dönmek sana
yalnızca bir

ütopya

Soğuk ankara gecelerinde tanıştılar bilinmez
Belki birbirlerini ilk gördüklerinde gülümsemişlerdir
yıllardır tanışıyorlarmış gibi

............

^^bir kadını sevmekle baslıyordu hersey
ve bosanmak için en az iki şahit gerkiyordu^^

ilk şahit...

İsmail Ertürk
2 subat 2005

İsmail Ertürk
Kayıt Tarihi : 4.7.2006 00:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsmail Ertürk