Utanıyorum! ! ! Şiiri - İhsan Cankurt

İhsan Cankurt
59

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Utanıyorum! ! !

Utanıyorum! ! !

Yürümeye takat getiremeyen bir yaşlıyı gördüğümde atılmadı dizlerim, gençliğimden geçip yürümeye utandım.

Tekerlekli sandalyelerle yolları aşındırmaya çalışanları gördüğümde, markasını beğenmeyip binmediğim arabalardan utandım.

Sokaklarda yalın ayak mendil satan çocukları gördüğümde, gömleğimin ütüsünden, saçımın modelinden, ayağımdaki ayakkabının renginden utandım.

Parmaklarının ucuyla konuşan lal sağır hayr-il insanlara baktıkça, şarkılar söyleyen dilimden, duymaya açık kulaklarımdan utandım.

Şehir sokaklarının kuytuluklarında saat on ikiyi beş geçerken uyuşturucudan ölenleri duyduğumda, sorumsuzluğumdan utandım.

Tek gözlü evlere ihtiyaç duyanları, sobalarında odunları, damlarında silindirleri olmayanları hüzün bağlarken, rengini beğenmediğim odamın duvarlarından utandım.

Cebinde beş kuruşu olmayan, evinde bir torba unu, bir teneke yağı bulunmayan, başı önünde işsiz gezen Babaları gördükçe, yetmiyor diye yandığım milyarlarımdan utandım.

Gazetelerin üçüncü sayfalarına göz değdirdiğimde, saatler süren ikinci sayfalardaki zevk-il habirim’den utandım.

Sevgilerini erteleyip sade bir izdivaca güç getiremeden ayrılıklara mecbur kalanları okuduğumda veya gördüğümde, gittiğim düğünlerden, çektiğim halaylardan utandım.

Esaret altında olanları, kendine yaşamayı bırakıp başkalarının rolünü oynayanları, dayatılan benliklerle yaşayanlara kaldıkça, özgürlüğümden utandım.

Bir ailenin ortasına düşen bir fitnenin muhatablarını tanıdığımda, Ferdi sorumsuzluklarımdan ve Anne Babaya kaldığım azlığımdan utandım.

Komşumun tenceresinde pişirilecek bir öğünlük yemeğin olmadığını düşündüğümde, lezzetiyetler geçirmiş tok karnımdan utandım.

İnsanımı, memleketimi, ülkemi korumaktan aciz kalmış hükümranlarımın naçarlığını öğrendiğimde, sürdürdüğüm sessizliğimden, ezikliğimden utandım.

Mehmed’imin can bedeliyle koruduğu adına ülke denen toprakları dinime düşman, dilime düşman, halkıma düşmana satanları bildikçe, devam eden itaatime utandım.

Dağlarda yalın ayak gezen, taşı yastık, dalı yorgan eyleyen, ölümlere tilili’ler çekip ölen gençliği duydukça, başımın dibindeki yastıktan, üzerimdeki yorgandan utandım.

Savaşların olduğu, insan satar pazarların kurulduğu, mahpusların dolduğu, silahların konuştuğu, hırsızların bolluğu artıkça, eriştiğim bu çağdan utandım.

Sayarım daha say diyenim olursa ama inadına dönüyor Dünya, inadına doğuyor güneş, inadına işliyor zaman, elimde olsaydı durdururdum Dünyayı ve her şeyi bıraktım bir kenara yaşamaktan utandım.


(24 / 08 / 2008)

(23: 45)

(Diyarbakır)

İhsan Cankurt
Kayıt Tarihi : 30.9.2008 21:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İhsan Cankurt