Yine yeniden aldım elime kağıt ile kalemi
Gerçeklerle yüzleştirmek için cümle-alemi
Ayan-beyan parçalayıp bölerlerken ülkemi
Bakıp-görmeyen kör gözlerden utanıyorum
Hainler her gün yeni senaryolar kurdukça
Kahpe terör askerimi-polisimi vurdukça
Elim-kolum bağlı sessiz bakıp durdukça
Bedenimde taşıdığım candan utanıyorum
Analar-babalar evlatlarına ağıtlar yaktıkça
Vatan toprakları terörden zulüm çektikçe
Hele birde geriye dönüp tarihime baktıkça
Fatih Sultan Mehmet Han’dan utanıyorum
Kahpe soylular kuduz köpekler gibi ürdükçe
Bölünmeye gidiyor suskunluk böyle sürdükçe
Olanlara; barış, demokrasi diyenleri gördükçe
Yavuz Sultan Selim Han’dan utanıyorum
Hani nerde, nerelerde kaldı benim üç kıtam
Şan, şeref, yiğitliklerle doludur tarihi ötem
Ölmeseydi sağ olsaydı ne derdi Atatürk atam
Ben o büyük dahi komutandan utanıyorum
Ne değişti,sustular mı bunca tavizleri verdinde
Onlar demokrasi değil ülkemi bölme derdinde
Türk yetim, Türk öksüz kalınca öz yurdunda
Ziya Gökalp, Nihal Atsız atamdan utanıyorum
Teröriste sus-pus, şehit ailesine düşen sabır
Haine sırça köşk, askerime, polisime kabir
Hele davul-zurna sesleri ile çınlarken Habur
Şehitlerim den, gazilerim den utanıyorum
Hain soysuzlara dar gelmeli artık bu meydan
Suskunluğu bozup çıkmıyorsa artık ok yaydan
Velhasıl bu son sözlerde size Yalnız Kurt’dan
Bu cennet vatanın topraklarından utanıyorum
20/01/2013 Pazar Saat:21:37
Oktay DoğanKayıt Tarihi : 20.1.2013 21:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!