Hakikat diyeni saf bellediler
Yalana meyleden dilden utandım
Doğruya, dürüste laf söylediler
Harama meyleden elden utandım
Haksızlık gördü mü dilini yutan
Kem sözü duyup da nutkunu tutan
İş başa düşünce çamura yatan
Bir kelam etmeyen laldan utandım
Bitmişse bir yerde ar, edep, ahlak
Helâk olur o yer, muhakkak helâk
Zihinler karışık, güzergâh muğlak
Menzile varmayan, yoldan utandım
Parayla saadeti bulamaz insan
Sevgiye muhtaçsın, Kârun da olsan
Bir garip gördüm ki herşeyi noksan
Altından, inciden, puldan utandım
İnsanlık mes'uldür, insanız derken
Vicdan yoksunları, kul hakkı yerken
Bir lokma ekmeğe muhtaçlar varken
Sofraya koyduğum baldan utandım
Mazlumu mağdur etmez milletim
Zalimin zulmüne azabı çetin
Nerede gördüysem, bir öksüz, yetim
Başımı okşayan elden utandım
Allah'tan korkmayan bak neler yapar
Menfaat uğuruna dinini satar
Hem inandım der hem puta tapar
Meşrebi belirsiz kuldan utandım
Herkes bildiğini, bilmezden gelir
Ne kendisi yapar ne elden bilir
Hem isyan eder, hem razı gelir
Gördüğüm bu garip halden utandım
Kayıt Tarihi : 10.12.2023 14:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!