Taş olup çöktüğümüz andır vakit derinlerimize
Sevginin bulutlarını okşar iken bir çocuk başımızın üzerinde
Gözlerimizde utançlı bir efkârdır çok uzağımızda kanayan
Hangi el koydu yolumuzun üzerine bu biçimsiz taşları!
Sessizlik ertelenmiş yasak bir gülüştür yüzümüzde
Her şeye rağmen, yine de!
Haydarpaşa garında
1941 baharında
saat on beş.
Merdivenlerin üstünde güneş
yorgunluk ve telâş
Bir adam
Devamını Oku
1941 baharında
saat on beş.
Merdivenlerin üstünde güneş
yorgunluk ve telâş
Bir adam