Kum kum bir uykusuzluk, bekler silah elde
Donmuşken yıldız ışıkları mavi cam gecede,
Yarıda koyduğu çorba tüter sıcacık buğulu
Tüy tüy düşü yatakların yeşil pirinç kokulu
Yurt tutmuş artık dağları, acıyı, açlığı, karı
Vuruşur en ustura bilinciyle çağının
Mavi kurtuluş için en kara düşmana karşı…
İstanbul bana hep seni hatırlatıyor.
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi
Devamını Oku
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi