Üşüyorum zifiri karanlığın başkentinde ( ...

Adem Yıldırım
120

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Üşüyorum zifiri karanlığın başkentinde (deneme)

Aşk için düştüğüm yolun bir yerinde saptım geceye, yoldaşım yalnızlık ve rehberim deli gönülle. Bir meydana girdim ki hayalle gerçek arası bir dünya. Kimin dünyasıydı bu? ev sahibi de misafiri de belli olmayan mahşere denk bir kalabalığın ortasında kendimi aradım.

Güneş tutulmuş, ay kaybolmuşçasına her yer karanlık, herkes ceplerinde ki maskelerden birini takmış yüzüne. Etrafa maskeli yüzler ve gölgeler hakîm olmuş, benim ise yüreğime zırh giydirmekten başka seçeneğim yok. Bir ben maskesiz kaldım gölgeler diyarında birde yalnızlığım.

Anlamıyorum benim burada ne işim var, belli ki yanlış adresteyim. Aradığım aşkı bunca gölge arasında ve maskelerin arkasında bulamam, burada ki aşklara da hiç inanmam. Kimden yardım istesem, kim yardım eder ki buradan kurtulmama. Nasıl çıkılır ki bu karanlık yerden. Belki de bunca maskelilerin arasında maskesiz oluşumdur yalnızlığıma sebep. Taksam mı ben de bir maske, ama takamam ki, maske kullanamam ki ben.

Sorular soruyorlar, öğütler verip ağıtlar yakıyorlar sanki, ama anlamıyorum çünkü kelimeleri boş, cümleleri yavan geliyor bana.

Hangi gölgeye el atsan bir maskeli düşüyor gözümden, hangi maskeliye uzansam bir gölge çıkıyor altından. Öldürüyorum bitmiyorlar, vuruyorlar öldüremiyorlar ama yaralar alıyorum ufakta olsa. Anlıyorum ki boşuna çırpınıyorum bu zifiri karanlığımın başkentinde.

Anılarımı, geçmişimi, geçmişimdekileri, resimlerimi, resimlerimdekileri hatta gölgeleri ve maskelileri toplayıp bağladım raylara. Şimdi beni bu gölgeler diyarından götürecek treni bekliyorum ayaz bir gecenin işkence saatlerinde.

Üşüyorum, Kanım donuyor sanki.

Duygularım ve düşüncelerim ölüyor kan kaybından ve ben titriyorum yalnızlığın kollarında. Sıkıyor nefes alamıyorum bir şeyler düğümleniyor boğazımda ne haykırabiliyorum, ne de yutkunabiliyorum, tam uyanacak gibi oluyorum ama zaten uyumuyorum ki.

Son arzum; çaresiz beklediğim trene binerken raylar üzerinde bıraktıklarıma el sallayacak kadar yaşayabilmek.
O kadarı yeter bana….

07 / 01 / 2011 - Erzincan

Adem Yıldırım
Kayıt Tarihi : 11.1.2011 10:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Sinem Çiçek
    Sinem Çiçek

    etkileyici dizeler , karamsar ve güvensizliğin ortasında fırtınaya kapılmış bir yürek gördüm...


    tebrik ederim ...

    Cevap Yaz
  • Gülşen Öncel Bostancı
    Gülşen Öncel Bostancı

    KUTLUYORUM MAVİ VE KENDİ DENEMEMDEN BİR BÖLÜMLE EŞLİK ETMEK İSTİYORUM BU GÜZEL YAZIYA
    ................................
    zifiri bir yalnızlıkla örtülür gecem sensiz ...uzaklarda çok uzaklarda bir düş kurarım ...karanlığı yırtarak çekilir bulutlar gecemden...sen düşersin aklıma zamanlı zamansız ince bir sızıda içime işlersin yeniden ve ben kendi çıkmazlarımda sürüklerinirim yine senli-sensiz ...bir şarkı düşer aklıma bir şiir dolanır dilime sen düşersin yüreğime-sen düşersin yüreğimden...acım bir kat daha katlanarak artar ve sızılar dağlar sensiz yüreğimi...
    serseri bir yalnızlıkla durmadan savrulurum gecelerde...
    simsiyah bir matem büyütürüm içimde
    bembeyaz düşler savrulurken beynimde...
    bir yerlerde yürek aynı acıyla dağlanır her gece
    usanmadan sensizlik biriktiririm sayfalarca...
    avuçlarımı kanatırcasına sıkarım...kör bir bıçak gibi keser yalnızlık gecemi...avuntu bir cümlede sensizliği koklarım durmadan...

    Cevap Yaz
  • Zafer Yazıcı
    Zafer Yazıcı

    güzel bir çalışma okudum, azmin hiç bitmesin, daim olsun :) dua ile..

    Cevap Yaz
  • Mustafa Yılmaz
    Mustafa Yılmaz

    Hatırla beni mavi bir geçmişe bak bir de geleceğe...
    Sessizliğin belini kır bir savur düşüncelerini duysun cıhan seni...
    Beni iyi hatırla mavi bir rüzgardı bu adam de esti geçti de bak geçmişime bir Beni bir de seni kolla ardımda...
    Ve sadece veda ederken bile sevdi beni de...
    kanıyor geçmişim geleceğim mavi bir düşüşüme bak bir de çıkışıma ..
    kahrettiğim sokaklara bak bir ben gülgesini kovala be mavi....
    gitti de giderken de vedaya el salladı de beni hep hatırla be mavi..
    ama güzel hatırla...
    bir elinde kalem önünde defter yaş içinde gözleri hep kendini bir de sevgiyi yazdı de...
    işte böyle başlıyor mavi vedasız gidişler vede gidemeyişler, gitmek isteyip de kalışlar...ve sonu hasret çıkan bir yol bu mavi hasret okuyor canımıza bir de belimizi kırarak....beni güzel hatırla mavi ağlayamayan adamı, gülemeyenin adamı
    mustafa yılmaz

    ANT+10

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Adem Yıldırım