kalem kırık kelimeler dökülmüyor ak kağıdın böğrüne
kanattığın yara yürekten büyük
kan tükürüyorum...
bu kasaba virane şimdi
kanayan çığlıklarımı göksuya gömüyorum gözlerine mil çekip...
bozgun yemiş düşlerimi topluyorum
güz yağmurlarıyla ıslanmış çamurlu patikalarından...
karanlığa sığınıp
en acıyan yanımı tekrar tekrar kanatıyorum sen yaramı...
sanki hiç değmemiş ellerin elime
yanmamış tenin tenimde dudakların dudaklarımda
hiç yakamoz öldürmemişiz göksunun serin sularında...
buradayım işte burada
uçurum çiçeklerinin yanı başında
bu koca dağı kucaklayan göğün koynunda kanadı kırık martı...
yalnızlığımı kimsesizliğimin rengine boyadım
göksuyu bile kapkara...
artık uzanıp yıldız koparmak yok
boyadıkya yıldızları da bir bir matem siyahına
soğuk duvarlara usuna sinmiş gölgelerimize inat...
kapadık dün sayfasını yaşanmışlıklar hatırına
umudun rengi yarılara miras...
her şeyi bu balıkçı kasabasında bırakıyorum
terk ettiğin gibi vedasız gidiyorum
sabah tünemiş yelkovana doğacak günden korkuyorum...
yağmurlar yağsın köhne kasabaya
hüzün yağsın mevsim hazan ben yandım bu kentte yansın...
üşüyorum...
soğuyor bedenim
siliniyor silüetim kentin gövdesinden
siliniyor künyem aşağılar aşağısı yerin defterinden...
ey koca dağ ağıt yak artık
sevgili artık deli yangınım cehennemimdir
yaktım masmavi umudu direnen sol yanımdaki acıya inat...
Kayıt Tarihi : 11.5.2021 00:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!