İçinden sırrı sökülmüş erdemin talanı var meydanlarda
Acıyan yerlerimizin sessizliğini ovuyor zılgıt öfkeler
Apansız bir oyunun ne ilk, ne de son temsilidir bu
Anlam kendine kırgın, ben sorular içinde üşüyorum
İhdas fakiri insanlar yollarda, sevgiler kurak çöller gibi
Yangın duvara çarpıp parçalanıyor, vakitler sus-pus
Hangi öfkenin selidir akıp giden, kim tutan ipimizi!
Ölümlere karışır iken gözyaşı, bu yangın yakar içimizi
Yağmura tutundu dolu, yalanın ırmağına karıştı mevsimler
Çığlar düştü yüreğimize, düşünüşlerimizi tuza belesinler
Doğru yolu terk eyledik, piyonların peşinden gitti ölüler
Yepyeni günler biçtik bedenlerimize, bize ‘çok yaşa’ dediler
Korkunun gemi kirli ellerde, ‘uyan gaflet uykularından insan’
Hasbıhal edelim son kez, ‘söyle ne rüyalarımızı hayra yoran’!
Gök kubbenin altında kaldık, ‘nerede daha çok mutlu olur can’!
Bozuldu tüm dengelerimiz, ‘söyle çok değil mi bunca yaşanan’!
Kayıt Tarihi : 24.7.2016 12:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!