Estikçe deli rüzgar boş sokaklar üstüne
Yuvasız kuş, dalında gül, tende can üşüyor
Buluşur uzun gece sabahın ayazıyla
Çiğde yaprak, yastığımda yalnızlık üşüyor
Doğmuyor güneş senin olmadığın şehirde
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
''Çiçek açsın tüm şehir ve sokaklar,
Ne yürek üşüsün, nede umutlar...
O siyah saçlara düşmesin aklar,
Ne yürek üşüsün, nede umutlar...
Yeter ki, bağrında olmasın sızı,
Geceyle buluşsun sabah ayazı,
Tez gelsin gönlünün baharı, yazı,
Ne yürek üşüsün, nede umutlar...
Ayağa değmesin bir çakıl taşı,
Soğumasın çay ve sofranın aşı,
Yastıkları ıslatmasın göz yaşı,
Ne yürek üşüsün, nede umutlar...
Maziyi sıcak tut, sakla bir yere,
Mürekkep coştuysa eğer bir kere
Yazılsın anılar yine deftere,
Ne yürek üşüsün, nede umutlar...
Donmasın goncalar, açsın al güller
Gönül buz kesmesin, ısınsın eller,
Ansın yar adını susmasın diller,
Ne yürek üşüsün, nede umutlar...
Parmağınla kalp çiz buğulu cama,
Şarkılarla dalma kedere, gama
Mahmut Çelikgün' de böyle der ama
Ne yürek üşüsün, nede umutlar....''
.....fakir ozan böyle der ama, işte aması var. Garibimin elinden bu geliyor efendim. Yürekten dökülenler diyelim. Çam sakızı çoban armağanı...yeter ki, yüreğiniz ve umudunuz sıcak dursun inşallah. Yazdıklarım bu güzel duygu dolu şiire arkadaş olsun, gül gibi bu sayfada geçinip gitsinler ,izniniz olursa...Kutlarım yüreğinize kaleminize sağlık ...Saygı ve selamlar efendim...
En büyük acıları yaşarken insan, mutluluğun resmini çizebiliyor hayallerinde,
hayatın en güzel cilvesi bu, umudumuz her daim var olsun inşallah.
Çok güzel bir şiirdi, harika bir arkadaş geldi şiirime,
gönlünüze, kaleminize sağlık değerli Ozan...selam ve saygılarımı sunarım efendim.
Umutlar üşümesin hep sıcacık kalsınlar yüreğinize emeğinize sağlik cok güzel olmuş
Saygilar slmlr
İnsan umuda tutunuyor hayatta... umut hep var olsun.
Çok teşekkür ederim Zeynep Hanım selam ve sevgilerimle.
Tebrikler.
Değerli Şaire kaleminize sağlık.
Çok teşekkür ederim efendim, selam ve saygılarımı sunuyorum.
Temmuz sıcağında üşür insan, tutunacağı bir sebep yoksa. Donar ağustos bunaltıcılığında.
Yoksa uzanacağı bir hülya, Nevruz'da yakılan ateş üşür, cehennem üşür hatta...
Gel başımı döndür sevgili, al aklımı başımdan. Gözlerin cennetim olsun, ellerin sunağım
Kışın zemherisinde yak beni....
Üşümeyi okuduk, ısınmanın yolunu bularak...
Ellerinize yüreğinize sağlık
Tebrikler
Şiir tadında, içimi ısıtan bu güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim Sahra Hanım, gönül mevsimimizin
hep bahar olması dileğiyle.
Selam ve sevgilerimle...
Tebrik ediyorum yüreğinizi Sn Olkuner.
Sevgiler ve selamlar
Çok teşekkür ederim Funda Hanım.
Selam ve sevgilerimi sunar, esenlikler dilerim.
Geceye düşen güzel şiirlerden birini daha okuma fırsatı buldum...harika.
Bakalım yorumlara şiir hak ettiği yorumları alacak mı...bir daha ziyaretine geliriz bu güzel şiirin...Yüreğinize sağlık, ama dizelere çok yüklenmişsiniz sayın şairem...
Çok teşekkür ederim efendim ,
tabii ki tekrar ziyaretinize memnun olurum değerli Ozan, hoş gelir, sefalar getirirsiniz...
Bu şiir ile ilgili 16 tane yorum bulunmakta