7 Nisan 1932 - 7 Haziran 2012
Bilir misin gardaş Türk illerinde
Havada yıldızlar, dağda kar üşür.
Tutsak soydaşların türkülerinde
Dört mevsim ötede bir bahar üşür.
Ezanlar buz tutmuş minarelerde!
Yaylalar dermiş ki: Töremiz nerde?
Yolların hasretle bittiği yerde
Her dağ yamacında bir mezar üşür.
Ses verir aktıkça ağlarcasına
Göl olur gözyaşı gönül tasına
Her sabah kuşların uyanmasına
Her köyün bağrında bir pınar üşür.
Kara pas bağlamış ozan dilleri
Ayıya in olmuş Bozkurt illeri.
Ulu Tanrısı’na açmış kolları
Kökü Türklük olan bir çınar üşür.
(Vur Emri)
Abdurrahim KarakoçKayıt Tarihi : 30.9.2005 15:25:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İkibinondördün Türkmenelinde,
Soydaşın aldılar ne var elinde,
Kurtar diyemiyor varın gelinde,
Ozanın dilinde türkü de üşür...
Türkistanım'a nasıl sıra gelsin,
Peşmerge itleri Kerkük'ü alsın,
Türk hükümet mi var orduyu salsın,
Musul'da yazgünü şarkı da üşür...
Sincan, Urumçi'ye nasıl ağlardık,
Yakarıp duayla yardım sağlardık,
Türkiye'dir diyip umut bağlardık,
Türkmenin atının terki de üşür...
Şehitler gaziler başım tacısın,
Türklük ocağının yanan sacısın,
Türkmen Cephesine Allah acısın,
Terkedilmiş evi, barkı da üşür...
Karakoç sen göçtün göremiyorsun,
Türkmenin ahvalin bilemiyorsun,
Irak cennettesin gelemiyorsun,
Temmuzda Bozkurtun kürkü de üşür...
2 Temmuz 2014,
(Abdurrahim Karakoç'un 'Üşüyenler' adlı şiirine nazire olarak yazdım,)
Alp Aldatmaz
maraş ili kendi bahtına dargın
vatan evlatları yurdundan sürgün
ateşler içinde bir serdar üşür
TÜM YORUMLAR (3)