Her yerin kar içinde,
Tipin,nefes almayı güçleştiriyor.
Kalabalıklığınla,
Havan bile altın kıymetinde
Taşından,toprağından önce
Binalarının karlı başı
Bir dağ endamına bürünmüş
Bacalarından çıkan duman
Rüzgarın esaretinde.
Camları buz tutmuş
Ne içerdekini dışarı
Ne dışardakini içeri salıyor
Park halindeki araçlarının
Burnuna havuç taksam
Doğal kardan adam
Seyir halindeki araçların
Yollarda kızak vazifesinde
Lunaparkdaki
Çarpışan otoları aratmıyor
Sabah saatlerinde
Tenha sokakların
Öğlen saatlerinde
Kalabalıklaşıyor
Sanırsın,
Balık akını var boğazda
Yayalarından bazıları
Havalanmış uçurtmalara inat
Uçma sevdasında
Bazıları
Sarılmış esvaplarına
Temkinli adımlarla
Buzdan yollarda
Kar,
Yaramaz bir çocuk
Uslanmaz ve usanmaz
Atıyor kendini üstüne
Kaplıyor heryanını
Beyaz bir örtüyle
Yap-boz oyunu
Sanki oynanan
Aksilikle karşılaşan
Şehri insanlarından
Nasibini almakta
Resmi daire çalışanların
Tüm özverilerine rağmen
Yapılmakta olan yollar
Ve metro inşaatları
Çarpık ara yollarına
Sevk ettikçe onları.
Bir çok insanın evde
İşine gitmemiş
Gidenlerde
Çalışmaktan bir haber
Geç olmadan
Eve dönüş derdinde
Bir çok insanın işsiz.
Kara düşüncede.
Boğaz dalgalarının
İştahı kabarmış
Durmak bilmez bir devinimle
Dövüyor kıyılarını
Gemi seferlerin
İptal edilmiş
Teknelerin limanlarında mahsur
İnsanlarının yakası
Bir araya gelemesede,
İki kıtayı birleştiren köprülerin
Tüm ihtişamıyla ayakta
Üstündeki araçların
Bir kağnı arabası süratiyle
Geçerken boğazını
Ne boğaz sefası,
Ne de zevk peşinde
Kar dilencilerini
Greve sokmuş
Evsiz insanlarını
Toplamış görevlilerin
Sıcak bir yatak,sıcak bir yemek
Bir kaç günde olsa
İnsan olduklarını
Hatırlatmak için,
Hatırlamamız için.
Eskisi gibi,
Başıboş hayvanların yok
Sokaklarında
Çoğu toplatıldı veya telef edildi
Şimdi
Güvercinler ve martılar
İçin hayıflanabiliriz...
Ne yaparlar bu soğukta
Üşürlermi?
Açlarmı?
Para delisi insanların
Elinden kurtulan
Bir kaç yeşil alanın
Kar altında uykuda
Güneşin merhaba
Demesini beklemekte.
Tüm yolların kapanmış olsada
Kalplere giden yolların açık olmalı
Depremlerle,
Tüm yapıların yıkılmış olsada
Sen dimdik ayakta kalmalısın
Köprülerin,camilerin,tarihi eserlerin gibi
İnsanların insanlığını da unutsa.
Boğulsada denizinden,
Dumanından,havandan,
Faili meçhul cinayetler işlensede
Karanlık bir köşende.
Korkmamalısın,
Karın altında saklanarak
Bunlardan kaçamazsın
En iyi yaptığın şeyi,
Bırakmalısın artık
Gizlenmeyi,
Gizlemeyi.
Cahilde olsa,
Zekide olsa
Her şeyleri olsa,
Hiç bir şeyleri olmasa
İnsanlarına,
Sen örnek olmalısın
Fikirlerinde
Sen yaşamalısın
Hayallerinde
Sobalarında odun olmalısın.
Sofralarında aş olmalısın.
Dudaklarında sevgi olmalısın.
Göz yaşlarında ağlamalısın.
Çocuklarında yaşamalısın.
Üşüyen İstanbul,
Umut olmalısın
Titreyen yüreklerinde...
(İstanbul........25/01/2006)
Erdener KırımKayıt Tarihi : 25.1.2006 13:26:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Erdener Kırım](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/01/25/usuyen-istanbul.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!