Yüzüme açılan kapıların ardında
yabancı ruhlar örseliyor bakışlarımı
Gölgemin uçurumlarına düşüyor gözlerim
Sırtını duvara yaslayan şairin
Güneşe olan iştiyakı nispetinde hüznüm
Sözlerim kesik
dudaklarım esamende donmuş harf pıhtısı
Mekânı olmayan ihtiyar zamanın
gizli bölmelerine hapsettim sesini
İhtiyaçlığımda
Gök gürültüleri yağmurların şakayışlarından damıtıyor
kulaklarımın tenhalığına
Kadim bir inilti rüzgârla nefesime doluşan
Gülüşlerim kayıp
Aklımın atmosferinde sesinin uğultuları
Çiçeğe yürüyen karınca misâli adımlarım
sarılışlarını düşlediğim
siman ile haşr olduğum anlarda
Yüzüme çarpan gerçeklerin heyalanı
benlik kavramımı süpürüyor alnımın kırışıklıklarına
Gözlerim puslu
Avuçlarımın düğümlerinde dokunuşlarının kör ilmekleri
Sitareleri beyaz kundaklarla uyutan kirpiklerim
Dakikada yetmiş defa atan senimin üzerinden
uzanıyor
tomurcukların içi içine sığmayan
eşili toprak kokusuna
Umudum muştu
Yüreğim çakıl taşını öpen parıltılı su
Üşütmedim hâlâ nefesimde kalan
son soluğunu
Kayıt Tarihi : 25.9.2019 11:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!