Mali tablolar, matematiksel analiz, muhasebe problemleri, uygulamalı istatistik, pazarlama araştırması, pazarlama yöntemleri, yönetimde uygulama girişimleri, istatistik soruları ve testler, mikro ekonomi, iktisada giriş... Dirençlerin susmuştur. Ve hayat; mektubu okunmuştur. Faturalar, son ödeme tarihleri. İhtarnameler, kapılara sıkıştırılan gel/allar, muhtarda biriken turuncu, mavi çizgili zarflar. İcra, haciz...
“Evde misiniz? ”
Ayak seslerinden tahmin edersin geleni. Elektriğin şalterine uzanır bir el, gözlerini arkadan yaklaşıp kapatmış gibidir, ışıklar kesilir. Aydınlığa dur denmiş karanlıkta, sevimli değildir. Vanaya bir mühür asılır, borulara giden sular durdurulur, hava akıtırsın musluklardan, ev soğur. Bir yerlere ulaşmak zorunludur. Telefona uzanır elin, “ Hattınız kesilmiştir! ” der bir ses, telefon sinyal vermez. Başında dam, kıçında don, bir yığın da kâğıt kalır sana, tehdit eden! Önüne kâğıtları alırsın, bakakalırsın. Bulanır beynin. Bağlandığın yaşamın ipliği çürüyordur. “Issız bir adaya düşseniz yanınıza alacağınız üç şey nedir? ” der birden eski bir soru. Üç şeyi düşünürsün... Almak istersin ödeyemezsin, çağırırsın gelemez, ararsın bulamazsın birisini bile... Bazı soruları cevaplamak çok zordur. Zaman çalar gonklarını, arşınlarsın yerleri, tik tak, tik tak, beyninde bir guguk kuşu izler adımlarını. Geçmişe bakıp yaşananları gördüğünde ve geleceğe bakıp zamanı ölçmeye çalıştığında yorulursun. Durdurmak istersin tüm zamanlarını...
“Dursa,” dersin için için “Dursa biter.” Ya durmaz da devam ederse?
“ Nereden,” dersin kendine “nereye! ” Üşürsün. Bir zamanlar sıcak olan odalarını düşünürsün. Soğuk bir hava dalgası gelmiştir şehrine, dalga geçer gibidir uçuşan yapraklar seninle. Pencere, kapı pervazları uğuldar, yağmur sanki senin camlarına daha soğuk yağar...
Önce ellerin üşür, sonra ayakların. Sırtının ortasından bir satır çarpar sanki kaburgaların parçalanır ayrılır ikiye. Ciğerlerin sızlar. Bir zamanlar sana sarılan kolları düşünürsün, göğsün üşür, üşürsün... Bir battaniyenin altında büzülürsün... “ “Kiminleydim? ” dersin, “ Şimdi kimim var? ”...
Üşüse de seni ellerin sarar.
Necla MaraşlıKayıt Tarihi : 7.7.2011 23:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!