Gecelerimin olmayan, yalnız masumiyeti
Döşek bilmeyen çilekeş başımın, ağrıyan yanı
Cılız ışıkları seyrederdim, camlarında evlerin
Kıskançlıklarım nükseder, üşürdüm sensizliğe
Parklarda yatardım, yalnızca geceyi kucaklardım
Akşamcılardı arkadaşlarım, kahırlar dinlerdim ara sıra
Ve ikramları olurdu, bir yudum ucuzundan şarabın
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim