Suyla sevişerek dağlardan iniyor mil
Yoksul bir köyü geçerek yol arıyor aşka
Eskimiş yüzlerde şaşkın ve asi bakışlar
Yıkık köprülerde çığlık çığlığa çocuklar
Yağmurun kırdığı dallar yüzüyor çayda
Kara bir bulut sarkıyor yükseklerden düze
Rüzgârın şarkısı duyulur az sonra buralarda
Kemik un ufak olmadan açılıyor ah mezarlar!
Kırık vasiyetlerle aynı çukura gömülüyor ölüler
Nicedir kaçak göçler var sınırlardan içimize
Bombalar düşüyor gecenin bir yarısı şehirlere
Hangi gezegene sığarız, dünya dar geldikçe!
Kahpe bir hengâmenin masalı oldu yaşamak
Tükendi masum çağlar, omuzlarda boyunduruk
Kendi hüznümüzü sağıyoruz memeden, dil buruk
Utançlarla helva yapıyoruz küfrü, ruhlarda koruk
İnançsız yaşamlar kürsüsünde yalanlardan bıktık
Acıyı sürdük yüzümüze, aymazlıklardan boğulduk
Kötürüm bir düş içindeyiz, sonumuzu hayra yorduk
Paylaşılmış oyun sahneleri çocukların, onur mezatta
Tiksindik yalanlardan, sevgi ve aşk dilde doğaçlama
Beden diline ruh arıyor şeytan, çağ atladık fesatlıkta
Yeni umutlarımızı sel bastı, tohum çürüyor toprakta
Yıldız topluyoruz gecelerde, yalnızlık hazin bir ikrah
Usumuzda hazin nefretler, bu utançlar bize mubah
Kayıt Tarihi : 25.5.2014 21:59:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Selahattin Yetgin](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/05/25/usumuzda-hazin-nefretler.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!