Usulca Yağdın Gönlümün Aşk Ovalarına ...

Yüreğime usulca üfledim sevgini. Şimdi içim ile içlenişim arasında sığınışlar artıyor.Şimdi, şimdi bile üşüyor sensizliğe.
___ Damlalarınla tanışan yaşanmamış hasretlerim, bütünleşip düşlerimi ıslattı.
____Usulca okundun gönlümün yaşanırlık kitabında.Sözlerim yürüdü seninle, sensizliği yazmaya.
Yeni yazılmış bir kader gibi değdin teğetlerime.Dünyamın ekvatoru oldun, beni böldün …Kuzey yarim küre sen, güney yarım küre bütün hayat.

__ Ritmik vurgunun yüklemiydin, beni özüne özne yapıyordun.Şule şule sözlerin vardı.Kavruk masallarıma değiyordun.Periliği aşmıştın; ama bazen en ufak tepede yoruluyordun.Ben senin aşkının merkeziyim.
Sevdalarda yorulmak olmaz. Büyü bebeğim, aşk emziğimizi düşürme düş ağzından. Gönül salıncağımdasın.Seni sallayan benim artık. Seni salıncakta sallayan en sıcağın, gönlünün salıncağı olamazdı.

-Yüreğin benimle doğdu.Yaşamak,sevmenin yaşanmasıdır.Sevgin ipotekli değildi. Sevdanın tapusu senindi.Senin olana duvarlar, tepeler, kaygılar ören kim olursa olsun aşmalısın.Ki sen aşmışsın, arada tepelerde yoruluyorsun.

-Bilinmezlere atmadım misketlerimi. Gönlünün mahlasında çocukça sevip oynadım seninle misket.
-Islanmıştı içindekiler.İçime kadar uzanmıştı bir damla.Bir damla haber vermeye geldi. Yarin ağlıyor diye. Yarın ağlamasın diye onun yerine sen ağla dedi.
-Oturdum dizelerde, cümlelerde, gönlümde ağladım.
__ Akan her damlada sen yazıldın, sen biriktin.Senli yarınlar ıslandı.Yarınımız çok mutlu olsun diye damlalar her şeyi , her kaygıyı temizledi.

_____ Usulca bir busene teslim oldu dünyam.Bu seneyi huzurun, aşkın okuluna yazdırdık.Sevmenin fişlerini öğreniyoruz.
Örtmenim:
-Yar ilkleriyle geliyor diye ilkbahar geliyor dedim.Onun yeşil gözlerinden başlar ilkbahar. Sonları olmadığın bu aşkın sonbaharı yok örtmenin.Onunla bütün ilkleri yaşadıktan sonra hep yazımız olacak.
-Çiçekleri,tohumları, ilgileri, sevdası yazın mahsul verecek.Mahsun bir duruşla onunla veremliliğe sıcak demler olacağız.
Örtmen:
-Aşk, her şeyiniz birbirinizi örtmektir.Onun yüreğini üşütme, her zaman ilginle, güveninle, romantizminle, sürprizlerinle, sevginle, yazılarınla, sözlerinle, dahası içten ve sadıklığınla onun üst benliğini örtmeye çalış.O, kendini sende buldukça hiçbir engel kalmaz.

-Gözlerindeki ışıltılar resim olarak gönlüme kitap gibi serildi.Baktım,sevdim, sevdim baktım kendime.Seni gördüm, aşk gibiydin.
-Nefesim, nefsinle zincirleme isim tamlaması oluşturdu.Zincirin ilk halkasında senin nefsin,son halkasında benim nefsim.Nefsimizin istediği müdavimler olarak tamlayanla tamlananı oynayıp aşka söz öbeği olduk Şulenar.

-Şimdi uzağım belkiler erisin diye.Şimdi uzağım,amalar amalığını bitirsin diye.Şimdi yakın çay kokusu gibi, yağmurun şırıltısı gibi, ilk bakışın, ilk dokunuşun, ilk sözün, en çok da ilk kez seni seviyorum deyişin gibi yakınım sana.
-Bekleyişi küstürmeyelim.Sen her şartta bekle şairini.Her şartta şarteleni indirme sakın.Aşkının ışığıyla aydın kalsın içim, dışım ,uzak kalışlarımız.

Öğünürüm, öğütürüm, övünürüm varlığınla.Yaryüzümü sarmışsın bir kere. Dünya içinde dünyamız. Arzı sarmışım gibi arzularımız. Yazı ısıtmış gibi sevda yazgımız.Seninle büyük aşklar meclisinde bir masamız oldu. Artık sen Leyla’nın masa komşusu ben de birleşik Mecnunluğun kralı olarak masandayım, sol yanındayım.
-Haydi,çaycı bir çay getir şule şule içeyim.
Bu sevda için dünyaya ayak basmışım.Haydi,çaycı şekere gerek yok onun tatlılığı yeter, getir şu çayı.
-İçimle tanışsın onu yudum yudum içişim Bir içim su gibi yüreğimde içiyorum.
-Suya gerek yok çaycı. Sancılı cümlelerimi iyileşytirdi.Hüzünlerimi boyadı mutluluğa.
Mutaassıp bir rüyadan uyandırdı beni.Gerçeğine şarj etti.Yaktı, yandırdı beni.
Ruhumun buzullarına magmasını saldı şule şule…Artık onunla eriyik masalının sonuyuz.Kimse tutamaz bizi ,uzları, azları, kaygıları, anacıl duvarları aşalı çok oldu.