elma yanaklı bir çocuğun
düşlerinde uyandı zaman...
uzundu..
çok uzundu özlemim geçmişten gelen
ve Finlandiya kadar soğuktu yüreğim
usulacık göğsümde
ninovaya kadar uzansamda hiç değmedi ellerim çöle
buzu da hissetmezdim ellerim donmuşken
neye dokunduysa ellerim sönüverdi
nereye gittiysem bulanıklaştı
ve Nietzsche kadar sıcaktı yüreğim
üstün insana..
gökyüzü kadar mavi
deniz kadar dalgalıysa yüreğin
durma!
söyle şarkılarını tüm insanlığa
duymuyorsa kulaklar
görür elbet bir kardelen dağda yürüyen azmini
duyar elbet kırmızı anka
kül olup doğduğunda bile sesini..
anadoluya kadar uzansamda
hiç değmedi ellerim sevgiliye
buzu da hissetmezdim ellerim donmuşken
güneşe kızsamda beklerim sabahı
bilirim ki her gün
habercidir bekleyene umutla gelen..
elma yanaklı bir çocuğun
düşlerinde uyandı zaman...
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta