Üstüm başım bela
bana bulutlardan yağmur gelmez
gelse ne fayda sırılsıklamım ezeli
ben yaralı bir adamım yaramı bil gardaş
farkındayım gül bahçelerin
kumsala uzanmış güzellerin
kızgın güneş yanar tenimde
yanarda gün yüzü göremem
kavli beladan karaya bağlanmış
akort tutmaz kırık sazım sözüm
makamı kendime has türkülerdeyim gardaş
zindanlar çürüttüm ömrümde
intiharlar savuşturdum üstümden
emanete değil bedava yaşıyorum
benim konuştuklarım gökyüzünde
memleket içimde yara insan fukara
tahta kılıçla sipersizim çekildikçe dara
içim dışım her yerim kan akar gardaş
herkes bana bir ad takar dilinde
kılıç elinde tabanca tüfek belinde
halaya durdukça sevdam yolunda
kalem kırılıyor kellem avuçlarında
açlık orucuna takatim gücüm yok
zindanlar zapt edecek suçum yok
sürünsem dilenecek yüzüm yok gardaş
kimin iyisi başıma bela kimin ki dua
kimseden bir şey istemedim daha
derdim başkadır dilekçem yukarıda
derler ya ’benden uzak Allaha yakın’
dertlere yakın kendimden uzağım
hep güzel sözler oldu benim tuzağım
doğru bildiğim yol benim azığım gardaş
ay karası düşer geceye yıldız söner
hangi giden doruğa vardı da döner
yavaş yavaş kayıpta ufukta ki fener
mavi bir duşta yıkan söz değil hüner
Kayıt Tarihi : 25.5.2020 09:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!