Zorlukların gökkuşağında yaşam uzun bir maraton
Üst dallar alt dalların sırtına biner
Dünya kurulduğu günden beri,
Alt dalların da derdi yukarı yükselip güneşe yürümektir
Daha alttakilerin üstüne basar onlar da bunun için
Bereket yağınca gökten
İlkin tepedeki dallar ve yapraklar suya kanar,
Ememediklerini aşağıya bırakır.
Dolu yağınca bıldırcın yumurtası büyüklüğünde
Gerçek bir düşman gibi bu kez,
Öncelikle tepedekiler tarumar olur
Umut gölgeleri yeşerirken
Topraktan kökün çektiği nemi
Zemine yakın dallar ve yapraklar yudumlar başlangıçta,
Sonra yerçekiminin tersine su
Yükselir sabırla en yükseğe doğru
Merak edilen derin bir sır olarak
Rüzgârın çığlığı altında
Kanarya seslerini duyunca
Sevinçle sallansa da tüm yapraklar,
Ömür bir meydan cengidir aslında
Üsttekilerle alttakiler arasında
Çiçek kokularını yakınında hissederken
Tutuşan zeminden yükselen alevler
Alttakileri yakar evvela.
Yüreği kömür kadar siyah
Taşkınlık eden, horozlanan, yok sayan üsttekiler
Ölü bir atı kırbaçlayamaz o zaman
Yeryüzüne yakın alttakiler gibi
Kibir tahtına oturan gökyüzüne dönük üsttekiler de
Düşüp bir gün sarılacak kara toprağın kollarına,
İşte o zaman alttakiler
Üsttekilerin kadrine uğramaktan kurtulur
Osman Akçay
Kayıt Tarihi : 8.7.2023 13:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir, Kasım 2024 tarihinde Gece Kitaplığı'nda yayımlanan Gönül Köprüsü Şiir Antolojisi kitabında yer almıştır.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!