Siz bir dinamiği doğmalaştırırsanız, her doğma olan gibi onun da bir tek olacağı şey vardır. O da pranganız olmasıdır. Ne var ki doğmalar doğal olarak tek başına ihtiyacı karşılamaya yetmiyordu. Bu yüzden önce Osman döneminde, başka kaynaklara doğru yönelindi.
Çünkü yukarıda belirtilen 30 yılık sürede islamın hızla ve çok farklı coğrafyalara yayılışı, yeni devletin kurumsal yapılarının tecrübe ile gelenekleşmesine, hiç izin vermeyecek şekilde hızlı akıyordu. Ve zaman, bu tür oluşmaya zaman tanımamıştı.
Devletin bir fetihçi devlet ve fetih gelirlerine dayalı devleti oluşu da, sizin dogmatik yönetme ilkelerinizi yerli feodal ilişkilerden kopyalamanızı, alıntı yapmanızı; zorunlu kılmaktadır. Tarihi beliriş gerçeklik budur. Yavaş yavaş süreçle yapılaşan İslami gelenek, sonradan özelliklede Selçuklular'da, Osmanlı gibi yapılara aktarılan bir zenginlik olacaktı.
Oysa İslam imparatorluğu yarı İslam ideolojili ve feodal koalisyonlar ittifaklı düzenlenişinlerinden ötürü feodal yapılı, işgal toprakları yönetim şeklini kopya edişlere kendinden birşeyler vererek zamanını demlenen, bu nedenle de alabildiğine zenginleşen, yapı oluşmalıydı. Ve geleceğe miras olacak bir süreçtir.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta