Bu şu demek; çok tanrılı yapının varlığı, hala kabile ilişkilerinin rekabetçi sürer olmasıyla vardır. Her yenileşme tarih boyunca bir sınıf iktidarını kurmayı amaçlamıştır. Ama bunu yapmak içinde, halkı yanınıza almak zorunluluğu vardır.
Halkı yanınıza almanın tek yolu da, onu ideoloji (din-inanç) olarak etkileyip yönlendirmenizdir. Bunun yolu da, kendinizi sizden önce var olan geleneksel anlayışlarla ve bu anlayışların ideologları ile buluşturup, meşru kılmak olacaktır. Soyunuzu dahi, bu kimliklere yaslamak, size bir yaptırım otoriteliği sağlatacaktır.
Bu, kendisinden önceki hazırlıkları değerlendirecek, deha ve karizmatik devrimci kişilik, aristokrat kimlik, diğer başkaları gibi süreçle kendisini adım adım olgunlaştırmıştı. Söz gelmi yemenli Rahman, Yemameli Reccal, Müseylime gibi bir çok ahlakçı sofistler tarih sahnesinde belirmişlerdi. Kadroları oluşturmalıydı. Artık Arap sosyolojik coğrafyası güncellenmeliydi. Güncellenmenin formatı ayan beyan olmuştu. İş bunu eyleme dökmenin pratikliğine gelmişti.
Politikalar ve ideolojiler çok gerçekçi ve konjonktür coğrafyasının sosyolojik yapılanması ile belirleniyordu. Birinci temel sart, bedevi kitleleri kazanmaktı. Bu çok güçlü bir koza oynamaktı. Çünkü bedevi yaşamı demek, çetin şartların savaşçı ve ölümüne sadakatli kimlikleri idi. Bu bedevilerin kervan vurma becerilerini de, yeni yapının finansmanına dönüştüren, bir deha koyuştur.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta