Üstel Bakışla Bir Uygarlık 17

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Üstel Bakışla Bir Uygarlık 17

Bu şu demek; çok tanrılı yapının varlığı, hala kabile ilişkilerinin rekabetçi sürer olmasıyla vardır. Her yenileşme tarih boyunca bir sınıf iktidarını kurmayı amaçlamıştır. Ama bunu yapmak içinde, halkı yanınıza almak zorunluluğu vardır.

Halkı yanınıza almanın tek yolu da, onu ideoloji (din-inanç) olarak etkileyip yönlendirmenizdir. Bunun yolu da, kendinizi sizden önce var olan geleneksel anlayışlarla ve bu anlayışların ideologları ile buluşturup, meşru kılmak olacaktır. Soyunuzu dahi, bu kimliklere yaslamak, size bir yaptırım otoriteliği sağlatacaktır.

Bu, kendisinden önceki hazırlıkları değerlendirecek, deha ve karizmatik devrimci kişilik, aristokrat kimlik, diğer başkaları gibi süreçle kendisini adım adım olgunlaştırmıştı. Söz gelmi yemenli Rahman, Yemameli Reccal, Müseylime gibi bir çok ahlakçı sofistler tarih sahnesinde belirmişlerdi. Kadroları oluşturmalıydı. Artık Arap sosyolojik coğrafyası güncellenmeliydi. Güncellenmenin formatı ayan beyan olmuştu. İş bunu eyleme dökmenin pratikliğine gelmişti.

Politikalar ve ideolojiler çok gerçekçi ve konjonktür coğrafyasının sosyolojik yapılanması ile belirleniyordu. Birinci temel sart, bedevi kitleleri kazanmaktı. Bu çok güçlü bir koza oynamaktı. Çünkü bedevi yaşamı demek, çetin şartların savaşçı ve ölümüne sadakatli kimlikleri idi. Bu bedevilerin kervan vurma becerilerini de, yeni yapının finansmanına dönüştüren, bir deha koyuştur.

Bunu sağlamanın yolu da bedevi ananelerine sahip görünerek, onları kazanıp, bedevi anlayışını yeni yapının içinde, yeni ilişki çıkarı içinde, yeni anlayışla; zamanla sindirterek dönüştürmekti. Bu deha ve büyüleyici akli özellik, şunu da çok iyi biliyordu.

Yüklendiği misyonun ihsası: bedevi ananesine sahip çıkaraktan da, istediği gibi bir devrimsel yenileşmenin olmayacağını da etüt etmişti. Mekke merkezli bir otoritenin kurulamayacağını çok iyi biliyordu. Aksine, hiç tasvip etmediği eski çatışmacı kabile yapının çatışmasını, daha da şiddetlendireceği açıktır. Bu da hareketin keskin temel şartlarından olan olayın ikinci bir yanıydı.

Bu çok yerinde tesbiti tutumlaşışlar, yapının biraz sonraki gelişecek olan sürecinde, bir göçebe bedevi vur kaçı olan yeteneklilik enerjisini, Arap coğrafyasını feth etmenin olanağını da kazanışının başarısı olacaktı. Bu da yeni yapının oluşmasında katkın olacak savaşçı güç yeni yapının sağlayacağı üçüncü temel yanı olacaktı.

Bu aynı zamanda dördüncü bir temel yanı da belirliyordu. Otoriterleşen yapı ile yeni yapının ideolojisi İslam olan yapıydı. Yeni ideoloji, müslüman olan kabileler arasında savaşmamayı, barışı ön görüyordu. Bu hedefinizi çok çok somutlatan bir aidileşme idi.

Artık aidileşme, soy sop, etnik kabile ortak özeliği olmaktan çıkmış, ufku Müslüman kimlik olan, eski yapıyı yenileştiren, eski yapıları birleştiren, yeni olma ihtiyacını duyuran bir ideoloji idi. Savaş gücü; şuna buna değil, Müslüman olmayana yönelecekti. Müslüman müslümanın kardeşi idi. O çağın çekirdek yapısını birleştiren, kardeşleştiren bir ait kılışı idi. Bu birleşen, ittifaklaşan, yeni olan bir aidileşme heyecan ve aitleşme inanmasıdır.

Beşinci olaraktan da, yeni ideolojik yapı, etnik totemler bağına ait kutsallık algılarını, tek yaratıcı gücün birleştiriciliği bağıntısında bunu başarmış olmasıdır. Buradaki tekleşen yapıda, hiçbir kabilenin toteminin baskıcı özelliğini öne çıkarışla onu överek, diğerlerinin öfkesine mucip olmamasıdır. Aksine bütün totemci etnikçi mantığı karşısına almakla, bu totemlere karşı duruşunu sergilemiştir.

Burada en önemli zaaf, bu çekirdek oluşmanın yönelimi bir devlet olmanın yeterliliklerinden yoksun yalınlıkta olması idi. Esasen bir devlet kültüründen yoksun olan Arap geleneği, Hz Muhammed zamanında devlet için gerekli tam bir ordu düzeninde olmayan, ama çöl savaşları için biçilmiş kaftan olan sadece bir silahlı güç olarak her an organize olan çok mobilize birlikleri vardı. Bu durum giderek düzenli ordu birliklerine dönüşecekti.

Yeni aideyetli birliğin basit bir bütçesi vardı. Çevre saldırılarında ele geçen çapul ganimetleriyle ve o gün için yeterli olan zekât kurumu gelirleri, bütçe için yeterli oluyordu. Bu iki bütçe kaynağı dışında, devlet kurumları oluşturulamamıştı. Belki değerli kimlik ve öke kişilik olan,sevgili Hz Muhammed; böyle bir devleti amaçlamamıştı. Ama girdiği yolun ve attığı sağlam adımın temeli, bu yolu zorunlu olarak öngören, bir iç, dış çelişkilerini bağrında taşıyordu.

Çapul geliri çağlar boyu ve günümüzde toplumların bir meşru gelir yolu olarak görülmüştü. Eski çapul tamamen yağmaya dayanıyordu. Bu yüzden sırf çapulcu harami grupları bin yıllarca düzenli toplumları uğraştırmışlardır. Düzenli toplumların çapul savaşları varsa da, çapulun yanı sıra, düzenli bir üretim tarzı bilgi edinme ve araştırma, inceleme gibi sorumluluklarını geliştirir ve halkını gözetir olmanın sosyal işleyişleri de vardı. Türlüce meslekleşmesi, maden işleme gibi teknoloji dizaynları da vardır.

Şimdilerin çapuluna ilişkin sürüp giden olayda elbette değişmiş içerikleri görmezden gelinmeyecek türden olan ama sonuçta da uyanık olunmadıkça bir finansman aldatmacasına değin bir emperyalist ideolojisinin oyunu olmaktadır. Şimdisinin çapulu eskisinden çok farklıdır. Şimdi çapulu finansmanla az çok bir şeylerde yapılabilir, üretir iş sahaları açılabilir olanın sömrüsünün bir finanse oluşudur.

Ama bu finansman, daha çokta sömürülme ve pasif ize edilmeniz olan bir konudur. Böyle bir incelenecek yanı da vardır. Belki tamamen çapulun makyajıdır, belki sermayenin döngü zorunlu oluş çevrimidir. Bilimsel olarak ortaya konmalı. Ama bununda bir sömürü yönü olduğu da aşikârdır.

Öyle bir temel atılmıştı ki, daha yapı: sevgili Muhammed'in ölümünden 25- 30 yıl sonra Hint yarım adası ve kuzey Afrika eşiklerine dek genişlemişti. Yeni yerlerdeki diğer birçok kurumsal yapılaşmalar, halife Osman ve diğer Emevi, Abbasi halifelerince, incelenip devletin bünyesine alıntılanacaktı. Bu tür olumlu adım atışlar, devletin kurumlaşması yolunda atılacak başarılı yol alışın zorunluluğu olacaktır.

Sürecek

Bayram Kaya
Kayıt Tarihi : 29.8.2010 12:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bayram Kaya