Ustam - Halil Şakir Taşçıoğlu.... Bir Şi ...

Sedat Demirkaya
212

ŞİİR


22

TAKİPÇİ

Ustam - Halil Şakir Taşçıoğlu.... Bir Şiir / Bir Yorum

USTAM

...Vefa, sadece İstanbul'da boza yapılan bir semtin adı değildir...

Gül biter dediler vurduğun yerden,
Vur ki, dert görmesin ellerin ustam..
Ne varsa bildiğim, böyle ezberden
Yüzümde açtı bak, güllerin ustam...

Senin ekmek teknen, baba ocağın..
Şefkatle açtın sen bana kucağın,
Yaptın benim için tüm yapacağın..
Öpülesi senin ellerin ustam...

Yaptığım her hüner senin eserin,
Benden çok senin var onlarda terin..
Saygım var, her zaman kalbimde yerin
Tükettin benimle yılların ustam...

Öğrettiklerini hiç unutmadım..
Seni ben babamdan ayrı tutmadım,
Öğütlerini boş yere atmadım,
İzlediğim yollar, yolların ustam...

Verdin icazetim, kuruldu işim..
Sayende kazandım ekmeğim, aşım
Sevinçten, döktüğüm bütün gözyaşım
Helal et verdiğin hakların ustam...

Antalya-2007

HALİL ŞAKİR TAŞÇIOĞLU


USTAM

Ahilik; rehberi Ahi Evran olan, inanç boyutu güçlü bir meslek kuruluşudur. Mesleki örgütlenmenin yanına ahlaki bir boyut ekleyen Ahiler, dayanışmayı önde tutan, çalışkan insanlardır. “Ben”i olabildiğince “Biz”in içinde eriten bir yaşama biçimi ve olgunlaşma süreçleri kurarlardı…

İnsanların “konuşmasına” değil, “yaşayış biçimine” bakıp değerlendirirdik o zamanlar… Özümüz ile sözümüz birdi; hem bizim, hem yönetenlerimizin.“O güzel insanlar, o beyaz atlara bindiler ve gittiler…” sanki… Ben yine de o güzel insanların aramızda yaşadığına inanıyorum. Sokaklarda, meydanlarda, çarşıda pazarda onlarla sık sık göz göze geliyorum…Sessizce selamlaşıyoruz…

Ahilik, önemli ölçüde bir “usta-çırak” ilişkisidir. Eğitmek, becerilerle donatmak ve el vermek’tir. El verecek derecede “iyi bir insan” yetiştirme çabasıdır. Yetiştirdiğin birine hayat boyu kefil olmaktır.

Gül biter dediler vurduğun yerden,
Vur ki, dert görmesin ellerin ustam..
Ne varsa bildiğim, böyle ezberden
Yüzümde açtı bak, güllerin ustam...

Usta, yüz bilgisinden doksan dokuzunu adım adım, sabırla öğretir… “Biri” de çırak hata yaptığında “dur” deme yöntemidir… Dur demenin sadece vurarak olmağı bir gerçektir ama bazen oraya dayandığı, son seçenek haline geldiği de başka bir gerçektir. Ezberin de ikili bir özelliği vardır: Bilgiyi ezber yöntemiyle aktarmak kötü; kalıcı bir öğrenme yöntemiyle içselleştirip bir “ezber” haline getirmek, akıcılaştırabilmek ise iyidir.

Senin ekmek teknen, baba ocağın..
Şefkatle açtın sen bana kucağın,
Yaptın benim için tüm yapacağın..
Öpülesi senin ellerin ustam...

Çırak da zamanında anlamaz bu öfkeyi, “şiddeti”… Ustanın bir azarı ya da tokatı “durulacak nokta”yı işaretlemektir aslında… Ancak yıllar geçtikçe taşlar yerli yerine oturacak; düşe kalka büyüdüğünü, deneyim kazandıkça, yaşadıkça, olgunlaştığını fark edecektir. Ustasını, “baba yarısı” olarak belleyecek, ustasını saygıyla anacaktır. İnsanoğlu zaten çoğu zaman sahip olduğu güzelliklerin kıymetini zaman geçtikten sonra anlamaz mı?

Yaptığım her hüner senin eserin,
Benden çok senin var onlarda terin..
Saygım var, her zaman kalbimde yerin
Tükettin benimle yılların ustam...

İnsanlar, yaptıkları işte başarılarını kendilerine mal ederler. Oysa bilgi ve başarı çoğu kez kişisel olmayıp bir birikimin, bir geleneğin, bir sistemin sonucudur. Sistem kurmak, gelenek oluşturmak her şeyden önde gelmelidir.

Öğrettiklerini hiç unutmadım..
Seni ben babamdan ayrı tutmadım,
Öğütlerini boş yere atmadım,
İzlediğim yollar, yolların ustam...

Büyük adamlar yol açıcıdır. Bir başka büyüklük de “iyiyi-kötüyü” ayırt edebilmek; iyiyi, güzeli sabır ve kararlılıkla yaşatmaktır. Geleneğin, birikimin sürdürülmesi de henüz fark etmediğimiz “bir başka büyüklük”tür.

Verdin icazetim, kuruldu işim..
Sayende kazandım ekmeğim, aşım
Sevinçten, döktüğüm bütün gözyaşım
Helal et verdiğin hakların ustam...

Şimdiki okulların diploma verdiği gibi eskiden medreseler icazet, tasavvuf ehli ise “el” verirdi. Bu dizelerde “ustanın icazet vermesi” küçük bir bilgi yanlışı olmalı. Son dörtlükte her şeyini ustasına borçlu olduğunu anlayan ve takdir eden birey ustasından helallik istemektedir.

Şairin doğal ve akıcı bir şiir dili var. Kültürümüzün önemli bir motifine dikkatlerimizi çekiyor. Hece şiirini yeni bir boyuta taşımış diyebiliriz.

Sedat Demirkaya
Kayıt Tarihi : 21.10.2008 01:32:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Sedat Demirkaya