Üstad
Huzursuz bir sabah vakti çıktım yollara,
Nereye gider bu yol soramadım üstad.
Aldırmadım,gitme kal diyen o dillere,
Hatır gönül kırdım da duramadım üstad.
Kavuşurum dosta kalbimde tüten hazla,
Hasret atına binerek dört nala hızla,
Ya suyunu az koydum ya ununu fazla,
Sevgi denen hamuru karamadım üstad.
Acıyı yorgan edip üzerime serdim,
Umut merhemini yaralarıma sürdüm,
Hayal mi gerçek mi düşümde yari gördüm,
Uyandım da bir hayra yoramadım üstad.
Benliğimin kirlerini sildim öz ile,
Yalanı yıkadım iki doğru söz ile,
Yıktım kibir kalesini gülen göz ile,
Bir tek aşk zincirini kıramadım üstad.
Yürüdümde daha menzile var dediler,
İsterisen geri dön yolların kar dediler,
Varıp göreceğin vefasız yar dediler,
Yar dikenli gül imiş saramadım üstad.
Bir kuru canım var yok ki bende tapusu,
Et ile kemikmiş bu bedenin yapısı,
Kısacık bir ömürdür toplasan hepisi,
İstedimde bu sırra eremedim üstad.
Yozçobanım üç beş koyun ile soruldum,
Üstadlar meclisinde sustumda duruldum,
Hal mecalim kalmadı tükendim yoruldum,
Çıkıp dost kapısına varamadım üstad...
Şair YozçobanıKayıt Tarihi : 14.8.2008 21:37:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Şair Yozçobanı](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/08/14/ustad-22.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)