Aynı kıza sevdalı, rakip gibi O ve Ben
Çöle inen nur için, meftunuydu çilenin
Sabır taşıydı adın, ben habbedeki şuben
Kaç para umurunda, hesaplaşma bilenin
Yazdıkça sanıyordum, sildikçe doluyormuş
İhtilaller yaşamış yorgun kafa kağıdı
Ruhla aramızdaki mektubat kolu yormuş
Gece geçirmemiş el, yazmaz şafak ağıdı
Bütün bir ömür meğer bir adam yaratmakmış
Sürgün fışkırsa eğer, tohum mu yeniçeri?
Toprak katmasa değer hasadın zar atmakmış
Aynadaki yalan sır, göstermeyen içeri
erol başçı
Erol BaşçıKayıt Tarihi : 27.5.2008 12:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
Üstad Necip Fazıl anısına, onun bazı eser adlarından faydalanılarak yazılmış bir çalışma.. Üstada Rahmetle...

'Kaç para umurunda olabilir ki, kendisiyle hesaplaşmasını bilenin' şeklinde özetleyebilirim şiirdeki mısrayı..Sizin öneriniz 'bilen kişinin hesaplaşma da, para da umurunda olmaz' mantığına dayanıyor oysa.
'Yazdıkça dolduğunu sanıyordum, oysa sildikçe doluyor kafa kağıdı' anlamına gelecek dizeyi ise tahsil ile ilişkilendirmek pek yerinde olmasa gerek:)
Dizeler arasındaki felsefi bağlantıyı uzun uzadıya anlatmak doğru olmaz sanırım, okuyucunun algısına bırakıp, bağlantı kuramayan için de teşekkürden ötesi gelmez elimden..
En önemlisi,' bakkaldan ekmek isteyin' şeklindeki direkt söylenmek isteneni söylemek şeklindeki anlayış, şiirden ziyade makale, bilimsel tez vs. için belki geçerli olabilir...Dolaylı anlatımı belki de ben sadece tercih ediyorum kim bilir:)
Çok değerli ve birikimli eleştirileriniz için teşekkür ederim..Selam ve saygılarımla..
erol başçı
TÜM YORUMLAR (1)