Üşüdüğünde güneşin kavuran yüzü; ya da ay denize yaklaşınca, dalgalar kabardığında,
Sığınılan kuytu limandın, ılık, güvenli, sessiz; adsız gemilerin korkusuzca demir attığı...
Telgraf teliydin belki de, uçmayı bilmeyen minik serçelerin bir ucundan konmaya çalıştığı...
Acılardan türküler söylerken sen; gülümseyerek eyvallah dediğimiz, yüreğindeki yağmur yüklü zincir şıkırtılarıymış oysa... bilemedik...
Dağ idin karlı doruklarınla; hep heybetli, hep ihtişamlı ve eteklerindeki binlerce çiçekle hep verimli...
Ama bencilce unutuyorduk o karların eriyerek ovalara inmek isteyebileceğini...
Serap DavarcıKayıt Tarihi : 22.10.2006 15:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Serap Davarcı](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/10/22/ustad-13.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)