Halden hallere düştük be ustam
Memlekette manzaralar toz duman.
Yangınların bulutları altında
Umutları yıkanlar var.
Sıkanlar var kurşunları bebeklerin gözüne
Özüne kibrit suları dökülür insanlığın
Kutsadığın vatan bile satılık şimdi
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
bazen böylesi dizeler tıkar yutağımı.içim burulur, kalakalırım bir süre. duygularımdam kaçar anaforuna kapılırım yoğunluğun *****10*****
Dolanır bulutlar yine kapkara
An/kara, duman altında
Zaptında ihanet.
Ustam affet,
Afet ustam…
Icinde okadar cok sey barindiriyorki,soyleyecek cok fazla birsey yok zaten,anlayan anliyor,yureginizi, kaleminizi kutluyorum saygilar
O Kİ GÜNEŞİ İÇMİŞTİ TOPRAK ÇANAKLARDA, HAYDİ HAYKIRALIM DİYE GÜNEŞİN ZAPTI YAKIN... DEĞERLİYDİ ŞİİRİNİZ. TEBRİKLERİM ÇOKK, SAYGIMLA...
GÜNEŞİ İÇENLERİN TÜRKÜSÜ
Bu bir türkü:-
toprak çanaklarda
güneşi içenlerin türküsü!
Bu bir örgü:-
alev bir saç örgüsü!
kıvranıyor;
kanlı; kızıl bir meş'ale gibi yanıyor
esmer alınlarında
bakır ayakları çıplak kahramanların!
Ben de gördüm o kahramanları,
ben de sardım o örgüyü,
ben de onlarla
güneşe giden
köprüden
geçtim!
Ben de içtim toprak çanaklarda güneşi.
Ben de söyledim o türküyü!
Yüreğimiz topraktan aldı hızını;
altın yeleli aslanların ağzını
yırtarak
gerindik!
Sıçradık;
şimşekli rüzgâra bindik!.
Kayalardan
kayalarla kopan kartallar
çırpıyor ışıkta yaldızlanan kanatlarını.
Alev bilekli süvariler kamçılıyor
şaha kalkan atlarını!
Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!
Düşmesin bizimle yola:
evinde ağlayanların
göz yaşlarını
boynunda ağır bir
zincir
gibi taşıyanlar!
Bıraksın peşimizi
kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar!
İşte:
şu güneşten
düşen
ateşte
milyonlarla kırmızı yürek yanıyor!
Sen de çıkar
göğsünün kafesinden yüreğini;
şu güneşten
düşen
ateşe fırlat;
yüreğini yüreklerimizin yanına at!
Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!
Biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk!
Güneşi emziriyor çocuklarımıza karımız,
toprak kokuyor bakır sakallarımız!
Neş'emiz sıcak!
kan kadar sıcak,
delikanlıların rüyalarında yanan
o «an»
kadar sıcak!
Merdivenlerimizin çengelini yıldızlara asarak,
ölülerimizin başlarına basarak
yükseliyoruz
güneşe doğru!
Ölenler
döğüşerek öldüler;
güneşe gömüldüler.
Vaktimiz yok onların matemini tutmaya!
Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!
Üzümleri kan damlalı kırmızı bağlar tütüyor!
Kalın tuğla bacalar
kıvranarak
ötüyor!
Haykırdı en önde giden,
emreden!
Bu ses!
Bu sesin kuvveti,
bu kuvvet
yaralı aç kurtların gözlerine perde
vuran,
onları oldukları yerde
durduran
kuvvet!
Emret ki ölelim
emret!
Güneşi içiyoruz sesinde!
Coşuyoruz,
coşuyor!..
Yangınlı ufukların dumanlı perdesinde
mızrakları göğü yırtan atlılar koşuyor!
Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaaaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!
Toprak bakır
gök bakır.
Haykır güneşi içenlerin türküsünü,
Hay-kır
Haykıralım!
NAZIM HİKMET
Güneşe hasret çocuklar şimdi
***...Dolanır bulutlar yine kapkara
An/kara, duman altında
Zaptında ihanet.
Ustam affet,
Afet ustam…****
affet ustam bizi affet...koruyamıyoruz..affet...
bu duyarlılığı alkışlıyor ve tampuanımı gönderiyorum...sanatla seslenen kaleme...
yüreğinize sağlık...tşk.ler...
Mehmet bey sizi tek kelime ile kutlarım.
Kendine gel arkadaş….!
Ülkende akşam vakti.
Uzadıkça uzadı,
Gölgesi cücelerin ….
bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen........unutma..
Kutluyorum efendim... Çok söze gerek yok. Saygılar
Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta