Yine vakitler akşamlara dayandı. Yine tutuştu kıvılcımlarım ulu ateşlerde. Burnumda barut kokusu, eski evlerin mahalle aralarında kaybolmuş gibiyim. Islak gökyüzünden emanet damlalar yanaklarımda, yüreğimde neolduğunu bilmediğim bir his ve en iyi bildiğim gerçeğim; seni hissettikçe güçleniyor gibiyim.
Yüksek ağaç tepelerinde yaşayan bir kuşsun sen. Göğü ve yeri görebilen ve iki sinede aynı mesafede uzak. İnsanların içinde ama birçoğundan farklı, olabildiğine derin ve anlamlı. Gök ile bağlantınsa, efsunlu değilsin lakin varlığın biraz esrarlı.
Sevdiğim…
Gönlüne meyil verdiğim. Günlerimi adıyla eskittiğim, uzun çok uzun zamanlardır varlığın ağnımın manası.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim