ÜSKÜDAR'DAKİ KONAK
Semt, Üsküdar'ın yukarısı, Salacağın arkası,
Doğancıların üstü, Paşakapısı...
Arnavut kaldırımı, fakat tertemiz bir sokak;
Çember peşinde koşuşan, topaç çeviren çocuklar,
Birkaç kedi ve köpek,
fezayı bağlayarak yorgun kanatlarına
bir güvercin uçurup kıtalar arasından
çağırdın beni
geçerek birer birer sürgün kanyonlarını
derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına
yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı
Devamını Oku
bir güvercin uçurup kıtalar arasından
çağırdın beni
geçerek birer birer sürgün kanyonlarını
derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına
yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı
bir mazinin tüm detayı ile tuvale yansıyışıydı sanki...oyle güzel sözcüklerle resmedilmişki şiir...üsküdarın bir semti olan Çamlıca'da yaşayan biri olarak çok duygulandım ve adeta yaşadım Üsküdarda çocukluğu...kaliteli anlatımın ve şiirin ustasına selam ve saygılar
Tarih ve kültür varlıklarımız zamanın dişlileri arasında yok olup gidiyor yazık.Yaşanmışlığın ve anıların izleri şiirde harika bir anlatımla dile getirilmiş.Kutluyorum sayın Üstadım.Şükrü Topallar
KUTLUYORUM....Çocukluğum,genç kızlığım ,herşey mısralarınızda ...muhteşem ....gözyaşlarım engel oluyor bir şeyler yazmama...aynen dediğiniz gibi toprak kıymeti bilemeyen eski İstanbullular olarak diktik o mezar taşlarını konaklarımızın yerine...yüreğiniz dert görmesin...sonsuz sevgi ve selamlar..
İşte, böyle bulunmaz bir 'güzellikler demeti'ydi o konak
Ve ömrümce içimde bir hicran olarak kalacak...
Şimdi, onun yerinde kare pencereli, beton bir bina duruyor
Konağın mezar taşı gibi;
Görkemli bir geçmişin gözyaşı gibi...
Ne yazıkki hep böyle olacak sonlar. Kutlarım bu güzel şiiri.
Ünal bey dostum harika bir anlatım ve kulağa hoş gelen nağmeler. ne ilham varmış üsküdar konağında. tebriklerimi arz ederim. selam.
HEY GİDİ GÜNLER
Hayat daha mı kolaydı acaba eskiden.
Alışverişte takası mı yaşasak yeniden.
Al pirinci ver bulguru, tatlıya da şeker,
İhtiyaç temini böyle olsa gün kaç çeker.
Eskiyle halkın farkıdır herkesi tanıyorken;
Gel de yaşa komşuyu düşman sanıyorken.
İnsanlık bir hale geldi ki sakınırken selamı,
Bir zamanlar bitmesi fırsattı sözün devamı.
Hey gidi günler ! dedikçe hatırlar büyükler.
Çocuklara kendi oyunu sorumluluk yükler.
Nerede o bayramlar, nerede o eski günler,
Diyenlerimiz çoktur hala “ah o düğünler” !
Bir devir öyle bir devir böyle işte bu hayat,
Gelip geçecek ki yarınlara kalacak fırsat.
Taşıyacaklar çocuklar dünü de alıp ellerine,
Çünkü büyükler olacak yarın kendilerinden.
Heyhat, göçüp geçmiş büyüklerinin ardından
Bir buruk nostaljinin de onlar olacak farkında.
“Hey gidi günler” hep olacak, hiç bitmeyecek
Ömür bu işte, nasıl geçtiğini kimse bilmeyecek.
Yaşar Saim Aslan
NEFİS BİR ANLATIM HARİKA BİR ŞİİR. TEBRİKLER HOCAM. SELAM VE SAYGILARIMLA...
1950 li yılların İstanbul'unu bilen güzelliklerini yaşayan bir İstanbullu olarak harikulade anlatım tarzınızla beni o yıllara götürdünüz,paylaşımınız için teşekkürler.
Elinize yüreğinize sağlık efendim.Saygımla
+ (ant)
Keşke o günlere dönebilsek. Saygı ve sevgiyle.
baba ocağını hatırlayıp özlemlerle dile getirmek be o güzelliği yok eden beton bir binanın mezr taşı gibi dikili durması elbette akıtır duygu yüklü bir şairin göz yaşlarını sevgili dost inanın ben istanbulu pek bimeme amma o nıstaljik havayı yaşadım sanki osmanlı döneminde istanbulda yaşamış gibi oldum anlatım öylesine mükemmeldiki ikikez okuya okuyabhaz aldığımı itiraf etmeliyim o güzelliği hayal ederek içime çektiğimi söylemeliyim kutluyorum
10 puan helal olsun
Bu şiir ile ilgili 49 tane yorum bulunmakta