Usandık 2 Şiiri - Mehmet Fatin Baki

Mehmet Fatin Baki
664

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Usandık 2

Nâbî'nin gazeline Tahmis

Devlette derin devrede ifnâdan usandık
Nakden verilen sıfr dolu hurdâdan usandık
Soyguncuların bankayı yağmâdan usandık
“Bir devlet içün çerhe temennâdan usandık
“Bir vsal içün ağyâra müdârâdan usandık

Eflâka çıkıp yerdeki zerrâtı unuttuk
Mescitte duâ günleri evkâtı unuttuk
Mâzîde olan gamlı meşakkâtı unuttuk
“Hicrân çekerek zevk-i mülâkâtı unuttuk”
“Mahmûr olarak lezzet-i sehbâdan usandık”

Dünyâ dolaşan kimseyi sen hergele sanma
Gurbetçi olan bizler için yok ki kavuşma
Müstakbele mebnî yapamazdık ki ayırma
“Düştük katı çoktan heves-i devlete amma”
“Ol dâiye-i dağdağa-fermâdan usandık”

Ahlakta zayıf dışta kalan bir kimse utanmaz
Hicrâna düşen sevgili ihtâra uyanmaz
Mâşûk ile müşkillere Hızr-yeddi uzanmaz
“Dil gamla dahî dest-i girîbândan usanmaz”
“Bir yâr içün ağyâr ile gavgâdan usandık”

Bâkî cühelâ kavmini terketmeyi akl et
Vicdân ile aklındaki efkârını vasl et
Şâirlere berceste şiir yamayı kavl et
“Nâbî ile ol âfetin ahvâlını nakl et”
“Efsâne-i Mecnûn ile Leylâ'dan usandık”

İfnâ = yok etme
Hurdâ = kıymetsiz, bozuk
Çerhe = çark, felek
Devlet = mutluluk, servet
Ağyâr = el, yabancı
Müdârâ = yalvarma
Eflâk = gökler
Zerrât = zerreler, küçükler
Evkât = vakitler
Hicrân = ayrılık acısı
Mülâkât = buluşma
Sehbâ = şarap
Hergele = aşağılık kimse
Müstakbele mebnî = istikbale ait
Heves-i devlet = ikbâl ve mevki
Dağdağa-fermâ = gürültü, patırdı çıkrtma
Daî= dua eden, sebep olan
Hızr-yeddi = Hızır peygamberin yardımı
Dest-ü-girîbân = didişmek
Cühelâ = cahiller
Bercesta = güzel ve veciz mısrâ
Kavl et = söyle

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
/ / . . / / . . / / . . / /

Mehmet Fatin Baki
Kayıt Tarihi : 30.4.2010 16:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Fatin Baki