….. …
yaşlanmaya alışıyor insan
dikenle çevirip yürekhane’mi
alıştım ben de yarım ağızla
kıvılcımı yitmiş tutuşmayan avuntular
otuz yıllık avuçlarımda raks eden haleler
Allah’a ısmarlıyor ihtiyar melalimi
gözden nihan çöle yolcu bir gemiden
büyük bir kentin tıynetsiz akşamlarına
yüzyıl yaşamaya müsavi bir yenilgidir usancım
bir kez olsun yorgana sarılmadım hesapsız
gamsız uyanamadım bir tek sabaha
düşmedi yastığıma kuştan çiçekten düşler
vazgeçtim sağır kapılara vurmaktan
ve çiğ toprağa demir atıp durmaktan
tanrıdan vazgeçmedim bir
bir de….. …
ömrüm heba aklım ziyan geç anladım
otuzunu geçmiş her kadının yüzünde
meğer bir kız çocuğu gizlenirmiş günahsız
mum ışığında gördüm süslü kadıncıkları
bir mumu söndürmeye yetmeyen nefesimle
son kez haykırıyorum işte
ne varsa yaratılmış ve yazılmamış ne varsa
yaşamaktan yoruldum yazmaktan usandım
damıtıp ruhumu aşktan şehvetten
kuruttum yağmur nasıl buharlaşırsa öyle
yüzyıl yaşamaya müsavi bir yenilgidir usancım
ne şiire sunmaya ne içime atmaya
gücüm kalmadı ne de hâlimi anlatmaya
….. …
(20.12.2010 – 08.02.2011 / İstanbul)
Asım YıldızKayıt Tarihi : 8.2.2011 15:44:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Asım Yıldız](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/02/08/usanc-8.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!