UŞAHLIK (Şirin Günlerim)

Mustafa Akaslan
6

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

UŞAHLIK (Şirin Günlerim)

UŞAHLIK(Şirin Günlerim)
……..
“ Kuşum kuşum bu gendele
Dimdiyi var bu gendele
Eppey yiyer bu gendele….’’

Tamam bildim, kuşun adı Garğa’dı
Dalda galan bilki anan ağladı
……..
Türkü kimi dilimde söylenirsen
Hayalin tepemde dönür uşahlık
Harda galdın? … Niye geri gelmirsen

Gönül her dem seni anır uşahlık
Her gece evimde çıran yanır uşahlık
.
Harmanda oynardık Gayışa Girme
Gaytan sarıp elinde hol çevirme
Eçço-Meçço,Ağlatma-Daş devirme

Gene gün garaldı.-Bu nedir? –Açar.
Şer vahtıdır herkes evine gaçar.

Şer vahtında ite çörek atırdık
Malın samanına çiyit gatırdık
Toyuhların Hin’ini gapatırdık

Şorvamıza lavaş doğrar yiyerdik
Gece kirpit oynar, nağıl diyerdik.

“…Bacadan bahtım Perele Göz
Birisi Ağ’dı, birisi Boz
Mindim Boz’un boynuna…….”

Nağıl uzar yuhu gözden tökülür
Eski kazak yenisine sökülür.

-Heey gidi Perele Göz!
Sen ki, menim;
Dinlemeye doymadığım nağıldın
Nağıl deyil damağımda noğuldun
Şirinlikdin şirin çağımda galdın

Ne gorhu verirdim özüm özüme
Perele Göz görünürdü gözüme.

Dünya nağıl, nağılsız galmamışam
Men ki, nağıllardan ağıl almışam
Durun deyim yeni yada salmışam

Gurt nağılda Şengülü’yü yeyirdi
Yün eyirir nenem, nağıl deyirdi.

Yokluk idi bulamazdık oyuncak
Pazıdan araba,tahtadan bıçak
Çöp yığardık çölden, biz gucak gucak

Sobamızda kemre-tezek yanardı
Gara gazan hep üstünde gaynardı.

Kuşatan’nan ok idi silahımız
Arılardı, itlerdi düşmanımız
Közde meke… dinimiz imanımız

Çölde çöpten ateşi közlüyerdik
Sümbül üter,bostanı gözlüyerdik.

Her Salı gününde, Cuma gününde
Gağam ’da gelerdi, bize, Nenem’de
Eski-püskü bir dolabın önünde

Radyomuzdan Köroğlunu dinlerdi
Ah çekerdi dalıp dalıp giderdi.

Bostana giderdi yakın öğleye
Pusardım, Gağam’la gideyim diye
Bıkmıştık şalağı biz yiye yiye

Çardak altta Gır-Gavuna doymazdık
Şamamayı koparmaya kıymazdık.

Nenem gurutlar ı yazdan salardı
İsti’nin, Hengel’in zamanı vardı
Pişende de evde bayram olardı

Anam hevesliydi hengel kesmeye
O baştan kalkardık gurut ezmeye.

Tendir yanıp pişende çöreğimiz
O kokudan giderdi üreyimiz
Halam künde yapar, daşıyardık biz

Çok yandımı külfeye bez basardık
Tendire pazıyı akşam asardık.

Ayağımız torpahda gavrulanda
Göyden od yağırdı, yazın, Aran ’da
Su bağlayıp bahçayı suvaranda

Gayrankuş ’lar yoncaları yalardı
Mığmığılar gol-başımı dalardı

Yarpız, yemlik, kuşeppeyi yığanda
Yarpah yakıp bağa duman salanda
Duman bizi boralayıp boğanda

Bahar gelir budardık budakları
Ne selgeli işliyerdik arhları

Çok yağış yağanda atılardı tuz? !
Güyerçin uğurlu, bayguş uğursuz? !
Dam üstüne niye kelle goydunuz?

Nazar deymez! .. Ona pislik bulaşıp
İte çörek atın, yuhum garışıp! ...

Gomşuların toyuh, cüce, feresi
Hacı Meherremin goyun devesi
Kulağımda hele zıngıroy sesi

Gün dolanır nahır gelir uzahtan
Şirin şirin bir yel esir sazahtan.

İyi geçinerdik biz gomşularnan
Oynuyardık Gehremen’nen, Osman’nan
Zarafat ederdik Gannı Gurvan’nan

Dayanmayıp biznen döyüşende o
Senem garğış töküp döyerdi onu.

Aşıkları sürterdik düz daşlara
Kuşatan’nan daş atardık kuşlara
“Dazoy” derdik biz gazınmış başlara

İş bitende çağırardı: - Ay gede! …
Eleddem’nen cüz oynardık kölgede.

Patrosa, harmana tayalar gurup
Yan yöresin arpa- buğda doldurup
Güyerçin tutardık tele uydurup

Dizilirdi piçinçi kerdi kerdi
Hesen Emi ey kerenti çekerdi.

Kömeh idi herkes tutulmaz kinler
Bedel sayılırdı geldiği günler
Gomşular’nan kağlanırdı ekinler

Letif’i, Mangoy’u, Usuf, Çerkez’i
Edil Emi yamsılardı herkezi.

Kağ kağlıyıp söylüyende nanayı
Bel çiyninde göründü Durmuş Dayı
Çağırdı yanına, Sınoy Hala’yı

Dedi sesinizi başınıza atmayın
Bu beynimin gurdunu oynatmayın.

Çölde buğdasından bendem sökende
Şoreketten havar yayıldı Kend’e
Tutulmuşdu goyunları ekinde

Helbet koyun otluyacak ekinde
Ağzımın gırağına ekin ekende.

Babam bahça hasarına söykenir
Emim ona gileylenir söylenir:
Gılçık Ganal guruyufdu. su gelmir.

Gece gedek böyük arhı puttuyah
Küle döndü! .. Bahçaları suluyah

Ne dostluk yalandı, nede ki döyüş
Kişi vuruşardı, avrat, lağ-söyüş
Başa tüşemmirem getirmir ki, hüş

Sanki harbe gidiyordu yiğitler
Deynek alan gaçır.. - Boğuşur itler!

Şeren takımına 'Teşi' çalardı
Sandık Hala, Dümme’yi oynuyardı
Dağılmadan herkes yallı tutardı.

En sonunda gopardı tırtoyumuz
Ay ne güzel gaydalıydı toyumuz.

Emmoğlunun kesilmişti soluğu
Başına yığmıştı goru-goduğu
Elindeydi ayakkabı topuğu

Deyirdiler: - Eye bir kilo içif!
Oynuyanda ayak basmaya keçif.

Biz bütün mahalle gardaş bacıydık
Analara gripin, dert ilacıydık
Kimi şirin bala, kimi çıngıydık

Hele bahın bu kimin balasıdı
Bala deyil, ele bil çalasıdı.

“-Bey! Bey! Bir oğuru gelifdi.
Deyin görüm oğuru ne çalıfdı
Niye çaldın. Dedennen mi galıfdı?

Kizir gayışları ey yağladın mı?
Sen gayış yeyende heç ağladın mı?

Keşke dönüp birde uşah olaydım
Evden küsüp Gağam gilde galaydım
Bir gece de dam üstünde yataydım.

Tendir damda çüncüt-gorğa yediyim
Pilekende Dıngılafıs getdiyim.

Gurban olum, gadan alım ay bala
Baş goyum dizine, ana, de layla
Saçım- başım gaşı, dalım ovala

Şirin günler at sürür hayalımda
Ana elin, hele gezir dalımda.

O zaman atalar temelde daşdı
Ulu bir dağdılar, canları yaş’dı
Sözleri başımda döndü dolaşdı

Elimden kurtuldun yuhuma tüşdün
Uşahlık, ürehten gelen gülüştün.

Balaydık balamız oynamağa başlıyıp
Dünenki cavanlar gocalmağa başlıyıp
Gara saçımıza gar yağmağa başlıyıp

İndi danışmağa bir şirin söz yoh
Bacadan bahanda Perele Göz yoh…
Mustafa AKASLAN
(Terekeme Türküsü)

Dimdik= Gaga
Çiyit:= Pamuk çekirdeği
Eppey= Ekmek
Şorva= Sulu köfte
Hol= Topaç
Gaytan= Topaç ipi
Şer vakti= Akşamüzeri
Hin= Kümes
Nağıl= Masal
Harda= Nerede
Noğul= Şeker
Dalda = Arkada
Gağa= Dede
Sümbül ütme= Buğday başağını ateşte közleme
Pusmak= Saklanmak
Meke = Mısır
Gurut= Süzme yoğurdun kurutulmuşu
Künde= Hamur topağı
Selgeli = İtina ile
Külfe= Tandırın hava alması için açılan dehliz
Aran= Ova,şehir
Yuhu garışması= Kötü rüya görme
Gayrankuş= Kırlangıç
Mığmığı= Sivrisinek
Zarafat= Şaka
Garğış= Beddua
Kerdi= Ekinlerde bölüm, harık
Piçinçi= Buğday biçenler
Kerenti= Tırpan
Yamsılama=Taklit etme
Kend= İlçe,şehir
Teşi-Dümme= Oyun adı
Çıngı = Ateş parçası
Başa tüşmek = Hatırlamak
Hüş = Akıl,hafıza
Tırtoy= Gürültü,kavga
Çalası= Yoğurt mayası(Şiirde, ortalığı karıştıran,afacan)
Oğuru= Hırsız
Pileken= Merdiven
Dıngılafıs= Tahterevalli
İndi = Şimdi

Mustafa Akaslan
Kayıt Tarihi : 2.1.2008 01:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Şiiri Güney Azerbaycanlı Türk şairi Şehriyar'ın 'Heyderbaba'ya Selam' adlı şiirinden esinlenerek yazdım. Ben de çocukluğumu geçirdiğim Yeşil Iğdır'a ve cocukluk günlerime büyük özlem duymaktayım.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Yunus Karaçöp
    Yunus Karaçöp

    -*TEREKEME... yağuf lele

    .Yağuf lele hanı dağda gurd vardı
    Gel görkü şehere ne gurdlar doluf
    Bağırdım duymadın sesim havardı
    Gurd doğduğu güne min peşman oluf...

    Gopbuz vurdu şeher menim döşüme
    Gahmar saldı tez ağarmış başıma
    Cıbırdağh garışıf gözüm yaşına
    Ağhar göz yaşlarım çağlayan oluf...

    Od alav olmuşam goca fırında
    Tutuşuf yanıram son ahğırımda
    Gözüm hele galıf öz torpağımda
    Çelik çocuk meni bağlayan oluf....

    Gurbette savağhlar garanlığh doğar
    Ömrümün yarısı bir güne sığar
    Bu şeher başıma gamları yığar
    Hesretden üreğim perişan oluf....

    Ağlaşır asdadan keçif yerine
    Meleşif bahğırlar biri birine
    Guncunnan tuttuğu öz yessirine
    Zırzası soyhğalı bir zindan oluf...

    Göyerçin celede halı necedir
    Poşanın toyoğu bizden ucadır
    Devler bile burda cıbıl cücedir
    Üşüyen sesimiz fevaran oluf....

    Bunnarın sözü ne, garezi nedir
    Nece goç yiğitler burda köledir
    Eşit lele eşit halım beledir
    Başıma yıhğılan tüm cihan oluf...

    Şıvga boyum gambur oldu bu yerde
    Gorba gorun yeri tüşürtdü derde
    Ghoravel çehğdiğim hodahğlık nerde
    Pendir eppehğ burda din iman oluf..

    Şingilim oynuyur bir hğırda cücü
    Başımda dolanır minnernen öcü
    Ne gader böyühğ dü guvvesi gücü
    Cırnahğ da götüren çalağan oluf....

    Goymadın ki o dağlarda gezeydim
    Yansılayıf gurd sesini sezeydim
    Yohğsulluğun ğhirtteyini üzeydim
    Yapışıf yahğama baş tüşman oluf...

    Yağuf lele bu ne yaman bir dertdi
    Gırdı belimizi bizi çökertdi
    Gurbet denen şirden beter şirretdi
    Guruyuf bağları sap saman oluf...

    Napuzara gurvan olam ay lele
    Burdaki göğerti hep tele tüle
    Garğa gonuf gül dalına gör hele
    Bülbülün yuvası hep talan oluf..

    Nenem galahğ gurar mende bağhardım
    Badağh atıf pişihğleri yığhardım
    Söyüt minif şoş da cıdır atardım
    İndi menim adım at çalan oluf....

    Gidihğler oynaşıf bahar görünce
    Haroslara encir satan gelince
    Papağı dolduruf buğda verince
    Hodağın zağarı gahğmaran oluf..

    Gizlemparç oynardığh anam tapardı
    Cığızlığh ederdim tırtoy gopardı
    Üzümnen març alıf göğnüm yapardı
    Şeherde analar çohğ yaman oluf...

    Şimdiki analar uşağh doğurur
    Verirler ağzına lastihğ soğurur
    Ajlıhğdan gıgısı garnında gurur
    Mamay’nan uşağı doyuran oluf..

    Goyun guzu arğhaçlara goşardı
    Baydaların südü aşıf taşardı
    Sürü galhğıf çeperleri aşardı
    Bir damcı süd için bağıran oluf..

    Osman ağa öyünde bir torundum
    Beş gızın içinde çohğda narındım
    Ne özüme nede, ele yarandım
    Çöreği verdiğim baş gıran oluf...

    Aman Allah hoydu bu ne nağıldı
    Gurbet çıhğdı, birliğimiz dağıldı
    Kimi inehğ, kimi goyun, sağıldı
    Gedeler güdeler el tutan oluf....

    Uşahğdım deyirdin gurtdan uzağh dur
    Goy sapana daşı, gaşgasınnan vur
    Yessir edif meni yurdumda gavur
    Balgonnan papağa od goyan oluf....

    Yağuf lele göğler gara dumandı
    Eşit harayımı eşit amandı
    Buranın gurdları vallah yamandı
    Hem yeyir hem söyür şahmaran oluf...

    Nece ayrıldılar dırnahğlar etden
    Üreğhler bedennen canlar cesetden
    Fargımız galmıyıf itten pişihğden
    Ölüfdü terekeme gor tufan oluf...

    Nöker olduğh belli döyül sanımız
    Ne boyunduruğh var nede samımız
    Heç oldu ömrümüz heleğh hamımız
    Zehrimar adımız gahraman oluf...

    Heç goşa bilmirem men bele sırdan
    İt sana dost olur bir sümühğ atsan
    Namerd gadir bilmez olsanda gurvan
    Nanecif yetişen bir bosdan oluf..

    Zukgumu içifdi camış geğirir
    Keçif gabağıma tesbeğh çevirir
    Yetiş lele yetiş menide yeyir
    Ahğlımı gemiren kor sıçan oluf...

    Heç bele olarmı ahğıllı insan
    Gurd girmez sürüye yatmazsa çoban
    Min damarı kesif çoğhça kan alan
    Dolduruf boşgayı can canan oluf...

    Böğrümde tutuşuf derin duygular
    Sel basıf çayları daşıfdı sular
    Hardadı geceler şirin yuğhular
    Cırnağhda götüren çalağan oluf...

    Dilleşen çemkiren bir başka söyer
    Şeherin döğüşü dillenmiş meyer
    Dellenif mürteze her kesi döyer
    Ataşdan alavdan, odlanan oluf..

    Nece goç yiğitler pısdı sindiler
    Bizi hem yediler hemde mindiler
    Birde dalımızdan kileylendiler
    Hekgemiz geleli çohğ zaman oluf..

    Terpenin goçağhlar durun tikelin
    Ay vay’ı başlayıf böyühğ bir elin
    Bayatı söylüyür burda gız gelin
    Yohğluğh boynumuzda dağdağan oluf..

    Yağuf lele deyeğh gurbet gadermiş
    Allah’ın zulumu, mene kedermiş
    Ele mörbet olmağh nede betermiş
    Pehlivan dı adım, hişşt ulan oluf...

    Gurd boğazı cimciğh ile üzülmez
    Yılan başı gurud ilen ezilmez
    Bu ellerde yayla kimin gezilmez
    Başımı boynumnan goparan oluf...

    Garaçöp elinde sövdalaştılar
    Ergine de Gars da çiçehğ aşdılar
    Yohğsulluhğ elinnen şehre gaştılar
    Damcıyan damınnan el aman oluf...

    Can gardaş deyirem o’ da can deyir
    Üsdü gırğh yamalı bir mintan geyir
    Hğengeli pişirif süzmeden yeyir
    Sarı yağ, gurudu, hep yalan oluf...

    Oturuf tüşünür çay’ı o’ tayı
    Çuguna bahğtığhça görür dolçayı
    Üzünde şapalağh dilde ahğ vay’ı
    Çayına şekeri tehğ salan oluf....

    Dalmışdı sızladı göğnün telleri
    Görmemiş köyünü gırğh ilden beri
    Hatırladı sılığh çalan yelleri
    Derinnen nefesi soluyan oluf...

    Hğal hğatırım soran olmaz dil ilen
    Ahğ, uçaydım bu çırpınan yel ilen
    Govuşsaydım ata baba el ilen
    Dediğhce ağladım pir sultan oluf..

    Bahğdı uzaklara güneş batınca
    Tüğh yastığh aradı başı yatınca
    Tiğhsindi hayaldan gözün kırpınca
    Gözünün yaşları kan revan oluf...

    Oğlu bir gız tapıf göya goçağhdı
    Başı goşgoz kimin salkım saçağhdı
    Mart biliği bile onnan göğhçeğhdi
    Termaşın sevdiği Asuman oluf...

    Dığırlanıf geder iken dostuna
    Kaftarküskü şırat goyuf testine
    Gomşusu zil zibil töğhtü üstüne
    Abırsız arvatdar mihriban oluf....

    Yağuf lele niye ters dönüf teker
    Mene kim çehğ dedi, gam gamı çeker
    Başımnan aşşağı gaynar su töker
    Ağlamağh sızlamağh tehğ derman oluf...

    Gonu gomşu yohğsa menmi pahğıldım
    Döndü başım teğerlendim yıhğıldım
    Oturdum tüşündüm yandım yahğıldım
    Buna, layıhğ gören yaradan oluf...

    Gururnan bağhmadım yohğsula zinhar
    Onun da elbet, çohğ merfeti var
    Başıma yıhğılır meret dörd duvar
    Galmadı heç ahğlım hep ziyan oluf...

    Badvala sobanın gücü yetmeyir
    Thğanıf puhğharı duman çekmeyir
    Lastiğhden, laylonnan zelhemim gedir
    Tezeğhler yappalar talaşdan oluf...

    Sorma lele sorma duman havası
    Öyümnen yağhşıdı guşun yuvası
    Gabul olmur,, e şi, yehdi duvası
    Gayıdıf özüme yollanan oluf..

    Gurbetin cafası dünya malıdır
    Galbimiz her vahğt şen olmalıdır
    Çohğ tamağh bedene ataş nalıdır
    Cıbıl tesellisi yar yaran oluf...

    Asdan’nan döğüşe çığhan tilkiler
    Beyguşa balası şahan görüner
    Yohğsulluğh olmasa görürdü hüner
    Boynumu sındıran boş cüzdan oluf...

    Ay lele bağırdım eşitdinizmi
    Ağrıyır her yanım hissetdinizmi
    Neler çehğdiğimi heç bildinizmi
    Gurbetin ettiği bir destan oluf...

    Men ne deyirem beyağhdan beri
    Yohğdumu bu canın heç sahibleri
    Açılsa öz gapın girsem içeri
    Bilirem urfuna hep ayan oluf...

    Yohğmu ganımızda lele geyreti
    Bele sahğlıyırığh biz emaneti
    Doldurdum göğnüme sene hürmeti
    Göresen gözlerim ağlayan oluf...

    Yağuf lele fizan edif dururam
    Başım döyüf, döşlerime vururam
    Söyle lele söyle, sual soreyram
    Neçe gullar bele imtahan oluf...

    Zeher zukgum oluf, gurbet eppeyi
    Hesret çürüdüfdü üreğh böğreyi
    Göynüyür inan ki burnum direyi
    Yunus’un yolları gar boran oluf....


    Yunus karaçöp.....yudumyunus
    11 01 2011

    Yunus Karaçöp

    Cevap Yaz
  • İsa Aksu
    İsa Aksu

    Mustafa bey sizi tebrik ederim nasılda çocukluk günlerini
    güzelce anlatmışsınız.Çok duygulandım helal olsun.Sanki
    benim çocukluğumu anlatmışsın.Başarılar dilerim.

    Cevap Yaz
  • Hatice Çağlayan
    Hatice Çağlayan

    tıpla ilgili bir kitap ararken tusem sözcüğünü yazdım ve karşıma bu şiir çıktı süper bir şiir şehriyara hürmetlerimizi mustafa beye de saygılarımızı sunarız

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Mustafa Akaslan