Urgan ve Yaşama Uzanan Yorgan

Eren Altay
12

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Urgan ve Yaşama Uzanan Yorgan

gün dönüp yine sabaha eriyordu
adamın gözünde kan beliriyordu
son kez dağınık ve serindi yorgan
saklamıştı önceden hazırdı urgan
koyu gözlerinde kalmamıştı beyazlık
kanlı çizgilerinde büyümüştü karanlık
kızını uyandırdı önce gülümseyerek
sonra da karısını, olacakları bilerek
değemedi bakışı uyan dedi sadece
hissetmişti karısı bak dedi tek hece
içini çekti önce ağlamaya başladı
kızı anne deyince gözleri yavaşladı
anne tuttu elinden haydi dedi kızına
hazırlıklar başlasın, gir yeni yaşına
adam gözleriyle büyümüştü o anda
gittiğinde nasıl bir iz kalacaktı kalanda
neden sonra bahçeye zorla attı kendini
gözyaşıyla çürüttü yaşamın kemendini
saatini kuruyordu altının çeyreğine
ne gündüzün perdesi ne akşam eteğine
kaldırıp kafasını süzmüştü bulutları
sayın dedi gitmeden kalan tüm solukları
biraz sonra karısı seslendi içeriden
gidip baktı kızına güzeldi elbiseden
ellerini yavaşça gezdirip saçlarında
dedi böyle mutlu ol sonraki yaşlarında
küçük kız gülümseyip adama sarılmıştı
masmavi gözlerinde gökyüzü uyanmıştı
adam gelecek için kızına ağlıyordu
kandan birkaç gözyaşı dizine damlıyordu
başını öne eğdi bir iç çekti derinden
gönlüne umut değdi kalkamadı yerinden
küçük mavi gözlere toprak özletemezdi
onu ilk gördüğü günde bırakıp gidemezdi
birden yaşlı gözlerle açıp baktı saate
gördü ki topal akrep uğramıştı ikiye
yumrukla gözlerini ölesiye ovuşturdu
elim bir kaza gibi kanlarla buluşturdu
aldığı karar ile hızla koştu odasına
deprem gördü aynada geçip de karşısına
sallanırken katları göğsündeki kafesin
ipini zorluyordu kursaktaki nefesin
çıkınca odasından kızı değdi gözüne
sağ elinde kalın ip sol elinde bir iğne
babasını görünce küçük kız koştu geldi
elbisem yırtıldı da bunlarla diksen, dedi
adam gördü urganı kalbi sıçradı bir an
bu iple olmaz dedi terleyerek alnından
adam kıza bunları nereden buldun, dedi
küçük kız annesinin verdiğini söyledi
aldı eline urganı fırlattı pencereden
o anda fazlalaştı sıfırlar, bir kereden
kızını annesinin yardımına gönderdi
dizini çöktü yere gözlerine sel geldi
yanağa taşmasını durduramadı setler
umudun sahnesinde canlandı tüm kasetler
kalbine koşuyordu hızlanan tüm yavaşlar
sonunda bitiyordu içindeki savaşlar
cebindeki saati süratle yakaladı
tutup demir zincirden duvarda parçaladı
giderken içeriye yüzünü siliyordu
attığı adımlarda şükürler ediyordu
manzarayı görünce sevinci yakınlaştı
o anda tüm kahırlar bir daha sakınlaştı
karısı ve kızını pasta yaparken gördü
küçük kız geçmişinde bırakacaktı dördü
adam ilk kez bu kadar umutlu gülüyordu
karısı ve kızını uzaktan izliyordu
birkaç dakika sonra kızı fark etti onu
baba deyip sarıldı, engellemişti sonu
karısı sevincinden alkışlara başladı
içinde dönüp duran kahırlar yavaşladı
adam saat için üst duvarı gözledi
akrebinse vardığı yerin adıydı yedi
hep beraber pastada mumları üflediler
yalnızlık ilacına tanımlar eklediler
vakit çabuk geçmişti huzura misafirken
gün de noktalanmıştı yıldızlar parlar iken
adam ailesinin bağrında uyuyordu
dertlerinden sertleşen kabuğu soyuyordu
gözlerinde yeniden doğuyordu beyazlık
kanlı çizgilerini boyuyordu aydınlık
gün dönüp de yine sabaha eriyordu
adam kızıyla karısıyla hayata başlıyordu

Eren Altay
Kayıt Tarihi : 13.3.2025 05:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!