Firak elemi benimdir urfa
Ayrılmak düşer bana urfa
Ayrılmak zorunda kaldığım diyarbekir gibi
Ezvakına meftun olduğum çocukluğum gibi
Belki de çoktan ayrılmışım ben dünyadan
Uzak kalmışım çünkü ben vefadan
Göçmek sanamı kaldı; telli turna
Bak bende göçüyorum urfa dan
Çok seviyorsan, doğruysan, sen gel
Bağlana gel, çabakçura gel
Bulamazsan bizi oralarda
Ali munzura gel urfa
Fırat hep aynı yöne mi akarsın
Neden geri dönüp geldiğin solhana bakmazsın
Ben geldim geri dönüyorum sılama
Sen ne zaman geri akarsın solhana
Ağıtlar yakmalısın üstadsız kabir gibi
Hüzne alışmalısın, yıkılmış mezar gibi
Yalnız yatmalısın, Hulusi yahyagil gibi
Sabr etmelisin eyyup nebi gibi
Çok seviyorsan, doğruysan, sen gel
Bağlana gel, çabakçura gel
Bulamazsan bizi oralarda
Ali munzura gel urfa
Naşı çalınan kabir ben olsaydım
Mancınıklardan ateşe atılan ben olsaydım
Haranda güneşte yanan kubbe ben olsaydım
Ciğerine kurtlar saplanan ben olsaydım
Öyle bir yere gidiyorum onda gurbet yok
O urfadan da bingölden de öte
O dünya ahiret de ne var ne yok onlardan ziyade
Çeltik suyunu aşar ali boğazını koşarsam ona varırım
Kayıt Tarihi : 13.8.2005 10:55:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Şamil Tunçay](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/08/13/urfa.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!