Bir ses ki derin inler zuvaklarında Urfa.
Mukim Tahir mi parlar duvaklarında Urfa?
Hala çınlar mı o ses Lole Yusuf’la hisli?
Tetirbeden aşağı kulaklarında Urfa.
Sazı, sözü bir olmuş ömürlük evlerinde
Bestekarlar yetişir ocaklarında Urfa.
Nabi ile şan bulmuş şair yatağı belde
Tescil edildi namın konaklarında Urfa.
Seyfo,Kazancı Bedih bir ağızdan haykırır
Görmek mümkün onları çocuklarında Urfa.
Uzun süren gecenin ardından gizli gizli
Başka bir gündür doğan şafaklarında Urfa.
Eyyub Nebi meskeni, peygamberler diyarı
Nübüvvet nuru kokar topraklarında Urfa.
Doludizgin dörtnala giden doru tayların
Biz kaldık arkasında, toynaklarında Urfa.
Çarşısı, bedesteni, Gümrük Hanı bir başka
Ne güzel kürk yapılır dabaklarında Urfa.
Seyrettim de kaleden Anzılha’yı ibretle
İbrahim olsam narda, balıklarında Urfa.
Harran ovasında su, hayat vermiş taşına
Seni gördüm tarlanın başaklarında Urfa.
Tadın sinmiş her yere nefis yemek zevkine
Ciğer kebabı, böbrek, dalaklarında Urfa.
İbrahim gibi esef, Nemrut da senden çıktı
İyi, kötü hep ana kucaklarında Urfa.
Gülfemî yıllar var ki nara atılmak ister
Reva mı o da senin uşaklarında Urfa?
Ovacık Köyü
19.04.2008
Kayıt Tarihi : 22.4.2008 23:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!