Yum gözlerini, yitir kendini karanlıkta
gözkapaklarının kırmızı yaprakları altında.
Gömül vızıldayan sesin
düşen sesin halkalarına
ve uzaklarda yankılan
dilsiz bir çağlayan gibi,
Yum gözlerini, yitir kendini karanlıkta
gözkapaklarının kırmızı yaprakları altında.
Gömül vızıldayan sesin
düşen sesin halkalarına
ve uzaklarda yankılan
dilsiz bir çağlayan gibi,
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:Unutuş Şiiri - Yorumlar
22 Eylül 2025 Pazartesi - 21:48:48
Haklısınız.
Eh, yaklaşık bir yıl kadar önce çeviri şiirlerde çevirenin adını ille de isterük diye de bu yüzden tutturmamış mıydık? :)
Şimdi de hangi metinden çevrilmişse o metni de isterük diye tutturalım bence. Bakalım sitenin sabrı ne kadar :)))
Keşke orijinal metni anlayabilseydik. Ülkü Tamer'in çevirisi hangi dilden yapılmış onu bilebilseydik. Çünkü 'Unutuş' 'Oblivion'un tam çevirisi değil. Hatta yer yer Ahmet Muhip Dranas'ın 'Olvido'suna daha yakın...(Örneğin bu ikisinde de kadın figürü vurgulanıyor.)
Ben teşekkür ederim.
Bu da orijinali:
Olvido
text by Octavio Paz (Mexico)
Cierra los ojos y a oscuras piérdete
bajo el follaje rojo de tus párpados.
Húndete en esas espirales
del sonido que zumba y cae
y suena allá, remoto,
hacia el sitio del tímpano,
como una catarata ensordecida.
Hunde tu ser a oscuras,
anégate en tu piel,
y mas, en tus entrañas.
En esa sombra líquida del sueño
moja tu desnudez;
abandona tu forma, espuma
que no sabe quién dejó en la orilla.
Piérdete en ti, en tu infinito ser,
mar se pierde en otro mar:
olvídate y olvídame.
En ese olvido sin edad ni fondo
labios, besos, amor, todo, renace:
las estrellas son hijas de la noche.
Çeviri de olsa İngilizce metni görmek istemiştim. Çok aradım ama bulamadım.
Hakkı Selçuk Bekâr dostumuza çok teşekkür ediyorum...
İngilizce çevirilerine bakıp bakıp duruyorum.
Çevirmek istemiyorum.
Tavuğun suyunun suyundan kime ne fayda olur?
Sinyali'ye katılıyorum:
Şiirdeki ikinci tekil şahıs açıkça bahane.
Şâir görebildiği tek kapı; aşk kapısından hiçlikte dirilecek bir yeniden oluş, evrensel bir sükunete kaçmak, sığınmak istiyor gibi.
Orijinaliyle birlikte İngilizce metni bir tezde buldum.
Merak edenler için buraya bırakıyorum:
Oblivion
Close your eyes and lose yourself in darkness
beneath the red foliage of your lids.
Sink within those spirals
of sound buzzing, falling,
echoing there, remote,
toward the place of drums,
like a muted waterfall.
Submerge your being in the darkness,
drown yourself in your flesh,
even more, in your very heart.
In that liquid shade of sleep
drench your nakedness;
renounce your form, that lace of spume
left on the shore by – whom?
Lose yourself, in your infinite self,
a sea merging with another sea:
forget yourself, forget me.
In that oblivion, ageless and without bottom,
lips, kisses, love, all things are reborn:
the stars are daughters of the night.
Octavia Paz
Ama suskundu gecenin kızları olan yıldızlar. O da biliyordu bunu, çünkü bir şiirinde şöyle diyordu Octavio Paz.....
'kaldırdım yüzümü gökyüzüne,
o eskimiş harflerden oluşan dev taşa,
ama yıldızlar tek bir söz söylemedi....'
Şairin kaderidir bu; suskunluktan gelip suskunluğa yürümek...
körfezler ve gölgeli koyaklar arasında.
Güzel bir imge,
Başarılı içerik,
Hoş çalışma.
Nobel ödüllü, meksikalı şair ve yazar..
Güneş Taşı şiir kitabının adı..
Yalnızlık Labirenti...El laberinto de la soledad...coğrafya ve tarih ekseninde göçmen ispanyolların ruh hali kitabı...
Bu kitapta, yaklaşık 10 -15 sahife kadar tutan ''yalnızlığın diyalektiği'' bölümü bugüne kadar yaptığım en muhteşem okumalardandı......
Latinler,yani amerikadaki ispanyol göçmenleri, orta asyadan göçen bizlerle o kadar çok ortak paydaları var ki..
Şiire gelince;
Bu bir kaçış ve unutuş şiiri mi..Başlığında ''unutuş'' denilse bile..
Kaçmak, yok olmak, unutmaktan daha çok saklanmak olarak gözüktü bana şiir...Çılgın ve çıldırtıcı bir aşka saklanmak..Veya ,evrensel sükunete uzanmak yani....
şiirin final bölümünde ahmet sakın şaşırma..çünki bu senden istenilmiştir...EVLİYA ÇELİK
bir aşk öyküsü sinmiş ama terkedilmiş,yarım kalmış vede unutması gereken bir kadının içine düştüğü yanlızlığın hazin öyküsü. etinden kemiğinden gayri herşeyi yok edilmiş( evi,yuvası,bağı, bahçesi ve baharı).hazin şiir manidar cümleler taşımakta.
Bu şiir ile ilgili 23 tane yorum bulunmakta