'Unutmam' deme cananım; unutursun, unutursun!
Kimler unutmadı, kimler terketmedi cananını?
Kimlere kaldı bu dünya? Dertlerini unutursun,
Hiç yaşanmamışcasına, unutursun, unutursun!
Şetaret gülüyle geldin, ey! gözümün ışığı sen,
Nurâni bir ışık oldun, sevgi yolumu buldum ben.
Dualara bulayarak, seni hayırla andım can,
Asla sevmemişcesine, unutursun, unutursun!
Geçen hayatı neyleyim, sen yanımda olmayınca?
Çalan sazları neyleyim, yâr telinden çalmayınca?
Kalan ömrümü neyleyim, aşk gölüne dalmayınca?
İki yabancı oluruz, unutursun, unutursun!
Özlemden bil yorulursun, taptaze sevda bulursun,
Düşünmek seni bıktırır, belki mutlu, şen olursun.
Ettiğin yeminler gibi; dil unutur, sen kalırsın,
Aşk kokan o geceleri, unutursun, unutursun!
Kerem Aslı'ya ne oldu? Aşkları kaldı dillerde,
Asırlardır şiirlerde, söylenir durur illerde.
Yeminler etti Peri bil, garip kaldı bu ellerde,
Ne kadar 'sevdim' desen de,unutursun, unutursun!
22.09.07-İst.16.25
Nurdane DikenKayıt Tarihi : 5.10.2007 20:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bitmedin. Soluğumda gizlisin. Dün, bugün değil, Yokluğunca bendesin... Şimdi dört duvar Birde sensizliğim var. Hiç gelmesen, ah dönmesen, Farketmez benimsin...
hörmetlerimi sunarım
Ne aşkına muhtacım,ne kölen olacağım,
Yarama tuz basarak, seni unutacağım!
Sanma ki sensizlikte, ben yetim kalacağım,
Yarama tuz basarak, seni unutacağım.
Demeyesin'kandırdım,aldattım',tövbe,hâşa!
Acılar çekilir de, yazılan gelir başa.
Çeke çeke dertleri, işte geldim bu yaşa,
Yarama tuz basarak, seni unutacağım.
Kahırlar çektirerek bin mihnet aşk yolunda,
Başka bir meşk var senin iştiyâkla kolunda.
Hadi git güle güle! Cüdâ gözde bulun da,
Yarama tuz basarak, seni unutacağım.
Beden yoz arzulara aldanarak kanar mı?
İki defa görmekle gönül ona doyar mı?
Yalanları söyler de ihanetten sayar mı?
Yarama tuz basarak, seni unutacağım.
Yaptığın mihrabını yıktın iki elinle,
Ettiğin o yeminler yalan mıydı,dilinle?
Heba ettin,yok ettin sevgini sen selinle,
Yarama tuz basarak, seni unutacağım.
Sıkılarak gizledin, mavzerle vurdun beni,
Sevgiperisi iken, çöllere sürdün beni.
Küllerimi savurup yellere verdin beni,
Yarama tuz basarak, seni unutacağım....
Nurdane Diken...
18.01.07-13.05- İst...
Tarih: 18:33, 22/1/2007
366-TEZ UNUTULUR
“Unutulmam” diye fazla güvenme,
Gözden ırak kalan tez unutulur.
Pozlardaki mutluluğa aldanma,
Albümlerde solan yüz unutulur.
Vefâ dergâhında gönüller boşsa,
Sevgi tezgâhında renkler birhoşsa;
Garip handa hancı,yolcu sarhoşsa,
Verilen temelsiz söz unutulur.
Eğer yaptığımız iş gizli ise,
Dosta sunduğumuz aş tuzlu ise;
Rehber ettiğimiz yol tozlu ise,
Zaman tünelinde iz unutulur.
Paylaşılır, varsa villan,katların,
Pazardadır iğne,iplik,atların.
Eğer hayırsızsa can evlatların,
Höllükle belenen bez unutulur.
Eğer nankör ise eşin ve dostun,
İlk akşamdan dama atılır postun.
Altın ile dolu değilse testin,
Badem bile olsa göz unutulur.
Nazım İNCE
Özlemden bil yorulursun, taptaze sevda bulursun,
Düşünmek seni bıktırır, belki mutlu, şen olursun.
Ettiğin yeminler gibi; dil unutur, sen kalırsın,
Aşk kokan o geceleri, unutursun, unutursun!
SAYGILAR efendim.
TÜM YORUMLAR (12)