leylekler geliyor mu yine burçlarına
yine bahar mı mevsim
yine ışığın vuruyor mu bingöle
bingöl dağlarına
kanamıyor mu kalbin
yoksa kalbin yok mu senin
onca ağıdı hınıs deresine mi bastın
yok mu kanayan yaran
yaralarına neyi bastın
geceyi hırpalayan ağıtları görmedin mi
çocukların, beli bükülmüş ihtiyarların ve kadınların ahı
ve zamanın sancısı sarsmadı mı temelinden
gelinlerin elleri kına mı sandın
kuşaklarında biriktirdikleri öfke
seni de yakar bir gün
seni de vururlar bir gün
ey hınıs kalesi
çiçekleri mi okşuyor cümle kapısı
yine öyle umarsız bigane misin
yine ışığın vuruyor mu
incecik bileklere vurulan kelepçelere
kapat gözlerini kör olasın
kör olasın hınıs kalesi
ne çok ağıt ne çok gözyaşı
ne çok...
ihanet
doru taylar kıyında koşuyor mu yine
ter kan içinde mi
atalarının kanı sabit mi
bil ki; yakalarımıza iliştirdiğimiz her yenilgi
ağıt düzdüğümüz her yiğit
izzetimizin ve şerefimizin sebebidir
bil ki; biz de sabitiz
ey hınıs kalesi
biz de sabitiz
Kayıt Tarihi : 10.5.2020 18:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
unutamadığımız bir zaman
bir iklim
bir ülke
kabuk tutmamış yaraları bölüşüyoruz
kılıçlar ve atlılar
kim bilir kaçıncı mevsimi mülteci olmanın
hangi coğrafyada akıtılıyor kan
anılardan bir yarın boyuyor gökyüzü
gelip kuşanıyor solgun renkleri bahar
görünsün isterdim içimizdeki deniz
tohumdaki yangın
aydaki ve yıldızlardaki har "
Rüzgar acıyı hala mağripten maşriqa taşımakta galiba…
:(
hınıs kalesine değdiğinde taşlar ağlar
bilirim
zap suyuna değdinde çağıldar
dağlara çarptığında çığlık çığlığadır
toprağa vardığında kan revan
Karanlığın gözlerimi oyan hışmıyla dehşet içindeyim.Otobüs muavini geçiyor koltuğumun yanından.Can havliyle sesleniyorum ona;’’Neredeyiz böyle?!’’ Muavin yüzümün genç,tecrübesiz korkularını bir avazda okuyor gözleriyle.Yatıştırıcı,kalender,belki biraz da merhamet sinmiş sesiyle;’’Bingöl Dağları’nı geçiyoruz bacım…Uyu sen,uyu hadi…’’diyor.Karanlığın,aşılmazlığın,aczin içinde döne döne dibe iniyorum hızla.
Bingöl Dağları çivi gibi çakılıyor beynimin rahlesine.Evet..En iyisi uyumak…Ben kim, Bingöl Dağları’nı geçmek kim…En iyisi uyumak…Bu baş edilmez dehşet duygumu,yenerse uyku yener…En iyisi uyumak..En iyisi uyumak…En iyisi…
Unutmuştum..Hatırlattı şiiriniz…Bingöl Dağları’nı korka korka aşan genç bir avukat kızı…
Şiirin iyisi ,okuyanda saklı bir sandığa dokunandır.
Saygımla Sayın Şair…
TÜM YORUMLAR (5)