unutulmuş
boyası dağılmış bir gökkuşağı sonrasızlığı
çocuklar ah çocuklar
perdeli misketlerinizi vuruşturun
ayırın ikiye elinizdeki somun çeyreğini
ekmeği tek başına
kararsızım belki azıcık kar havasıyla çiğneseniz diyorum
pencerenin çaprazındaki sokak başında
okula gider gibi unutulmuş bir gençlik çağı
heyecanla tıpırdayan yağmur taneleri
önce saçlarına küserdi
sonra ülkesine
kalbi
gümbürtü koparırdı
müfreze nöbetçilerine kim anlatabilir
masum bir mücadeledir yürekte akan kanın kopardığı kıyamet
dara çekilemeyeceğini bilemezler ki
biri bir ihtimal
görmezden gelir firar eyleriz
biri bir ihtimal sürgüsünden ayırır kurşunları boşluğa
kaçar dağlara
açar orucunu bir haşin rüzgarın sesiyle
oracıkta
duyarlar
her aşk her nasıl olsa ilkin gözden çıkar açığa
ve çekilir yüreğe
mavi yeleli tay hoyratlığında
nazara
talana
hileye
gelir sonra
şimdi bir kuş sürüsü
göğün her yerinde hüzünle sürtünür bulutlara
yağmur sancılanırken
ötüşürler dillerince
Süleyman’ın dilinden de olsa
anlıyorum işte
et itirafını
Kayıt Tarihi : 4.4.2010 02:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Recep Uslu
TÜM YORUMLAR (2)