Unutulmaz Ateş Şiiri - Cigdem Turan

Cigdem Turan
43

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Unutulmaz Ateş

Unutulmaz Ateş – Dersimlikız
(1937-38 Dersim Soykırımı için)

Şu dağlar neden sessiz bugün?
Neden susmuş Munzur’un dili?
Yaylaların kuytusunda
Bir isyanın külü saklı hâlâ…

Kimin çığlığıydı o sabah erkenden,
Kimin kuzusu yetim kaldı ovada?
Ana saçında kar değil,
Bombaların külüydü yağan.

Dersim’e giren her yol
Önce bir mezarlığa çıkar,
Her taşta bir ad,
Her adın arkasında bir yas…

Seyit Rıza’nın gözleri
Hâlâ sorar:
“Ben sizin yalanlarınızla baş edemedim,
Bu da mı insanca değildi?”

Çocuklar yakıldı bir haritada,
Kadınlar susturuldu bir harf gibi…
Ve biz,
Tarihten değil, yangından öğrendik adımızı.

Ben Dersimlikız’ım işte,
Yaram ateşten, dilim külden,
Her şiirim bir tanıklıktır,
Her hecesi ağıttır sönmemiş ocaklara…

Çünkü unutan sürer,
Unutmayan direnir!
Ve biz,
Unutmadık.
Unutturmayacağız.

Dersimlikız

Cigdem Turan
Kayıt Tarihi : 15.7.2025 02:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


1937 yılının ilkbaharında, Dersim’in dağlarında çiçekler açarken, ölüm de sinsice yaklaşıyordu. Devletin “ıslahat” dediği operasyonlar başlamış, dağ köyleri haritalardan siliniyor, insanlar “tenkil” adı altında sürgün ediliyordu. Bu hikâye, Munzur suyunun kenarında bir taş evde yaşayan küçük bir kızın gözünden yazıldı. Bu kız, bir sabah köyünün bombalanmasıyla uyanır. Dumanlar içinde annesini kaybeder, babası dağlara sığınır, kardeşleri göç yollarında yitip gider. O çocuk, hiçbir şey yapamamanın çaresizliğiyle gözyaşlarını toprağa döker. Sustuğunda toprağın onu anladığını düşünür. Çünkü orada her taş bir tanıklık, her ağaç bir hafızadır. Yıllar geçer… O küçük kız büyür, sesi kısık bir kadına dönüşür ama yüreğinde o ateş sönmez. Her gece düşlerinde Seyit Rıza’yı görür. Onun “yalanlarınızla baş edemedim” sözleri, her sabah kulaklarında yankılanır. Ve her nefes, biraz daha ağır gelir ona. O kadın bugün kendine “Dersimlikız” der. Şiir yazar çünkü unutanlara hatırlatmak ister. Zazaca yazdığı her dize, kaybolmuş bir sesin geri dönüşüdür. Munzur’un susturulmuş dilini konuşturmak, O taş evin yıkık duvarlarında hâlâ çınlayan ninnileri yeniden duyurmak ister. Bu şiir, bir halkın unutulmaya direnen hafızasıdır. Bir çocuğun gözlerinden geçmişi gören bir kadının, Ağıda dönüştürdüğü haykırışıdır.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!