Gülnaz Hasköy - UNUTULMAYAN/LAR…(deneme) ...

Gülnaz Hasköy
8

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Anlaşılır olmak değildi amacı. Sadece anlatmayı seviyordu. Etrafına toplanan kalabalığın, meraklı gözlerle ve can kulağı ile onu dinlemeleri hoşuna gidiyordu. Anlattıkları ise gerçekten hayli uzak, kimi zaman yalan kimi zaman ise hayal dünyasının ona sunduklarıydı. Anlatılan kelimeler bazen bir destan kadar uzun çoğu zaman ise uykudan önce okunulan bir kitabın sadece bir sayfasını dolduracak kadar kısa olabiliyordu… Her zaman güzel sözcükleri itinayla seçiyor akılda kalma ihtimalini düşünerek öğretici ve yol gösterici cümleler ile tamamlıyordu hikâyelerini. Onun ki ne ego tatmini, ne de insanların ona hayranlık duymasını istemek gibi basit düşünceler değildi. Anlatmak, sadece anlatıcı olmaktı gayesi…

Anlatırken arada bir yaşlı ellerini bembeyaz saçlarında dolaştırır, kısa sakallarını sıvazlar, gözlerini çok uzak bir noktaya diker gibi sabitlerdi. Kelimeler dizini dudaklarından dökülmeye başladığında büyük-küçük herkes nefesini tutar, hiç kıpırtısız dinlerdi onu. Anlatımı berrak, kelimeleri büyülü, sade bir üslubu vardı. Dinleyenleri kısa aralıklarla, kendi bulunduğu dünyanın kapılarından içeri usulca iterek zaman kavramlarıyla oynardı.

Herkes aralanan kapının ışıltılı dünyasına adım attığında bulundukları yeri unuturdu. Gözbebeklerinin ardında saklanan patlamalar kulaklara ulaşan sözcüklerle açığa çıkardı aniden. Keyifli hallerin her biri dans edercesine gezinirdi simalarda.

Ceketinin sağ cebini paylaşan menekşe yağı ile beyaz mendilini arada bir yoklar, sonra mendiliyle alnında biriken terleri silerdi. Alnında uzun bir zaman gezinen mendilin arasına dolan menekşe kokuları bu bahaneyle kendini dışarıya atar, ortama mis gibi kokular yayılırdı sonrasında. Bu zaman zarfında, pür dikkat kesilen dinleyicilerin hepsi sabırla beklerdi anlatıcıyı…

Tamamını Oku