Unutulmasın diye Şiiri - Zafer Zengin Et ...

sır /

boy kadar yüksek
başın değdiği yer
derzlere dolan sır
sökülünce yerinden
kilit taşı düşer

kaya /

parça aksine düştükce
kahverengi
toza katar kendini
parçalar ağır el gibi yanda
düşün sadece koca gövde
kilit taşı düştü
şimdi yıkılmalı
toz toprağa
kaya ufalmalı

kötü /

sen mimar
neresine sakladın
en ağır yanını
kıblen nere
en kötü kim
kilit taşımı
yoksa sen mi

renk /

adını koydun içine
mabet yıkıldı
inleme sesdi sadece
düşen perde
renk değişti
gecenin içine düşünce

| kutsal bir şey yok sende..o kadar aşıksın ki kendine
istediğine veriyorsun kendini.. sonra tutanaklar..kurumlara saygı..binlerce bahane..iyi örnek kötü örnek vesaire..senin saygın hiç olmadı..bu yüzden çekip aldın kilit taşını..buldun sonunda sana yakışanı..acıma toprak altında kalan sehirlere..senden önce de oradalardı..senlik bir şey yok
onlar zaten yanlızdı |

göz /

karanlıkta beyaz ışır sadece
fosforlu göz
kırmızı renkte
bir çocuk çaldı taslakları
içe sızdı
dağıttı

imza /

yerçekimi
ismin yanına kazıldı
ki kitabe şarttır yapıya
biri bilmeli
ad unutulmamalı
imza
insan

dokunma /

kopar
gül kadar düşkün
ten sızıya yapışkan
kopanlara bak dayan
renk
iki kat sağlam
dokunma
yaralı sırtlan

sözler /

çöl yarısı sakıs
toprağa kaya karışmamış
içi saf kalmış
eleme rüzgara gider
dikenler içinde sözler biter
sabrın kapısı dayanmadı
meleklerin gülüşüne

kıyamet var
kıyamet

dizler /

korkmalı
çizmeler siyaha boyanıp
ayaklar sunaklarda bırakılmalı
her gelen görsün
dizler çürüsün
uzun yürüyüş bitsin

eş /

hareket
ona doğru
döner döner
eş kenar üçgenden
daireler çizer

kilit taşı /

kilit taşı
bir göz delikle eş
içi görünmez
kapısı açılmaz
urgansız bağlanmaz
kimse anlamaz

mektuplar /

oyuklara sakladık
güzel yare mektupları
unutulmasın diye

sesler /

o bitti yardım için
taşlara bakın
dağ olmazsa
toprak yok
yer yok
sesler çıkarmaya

gebe /

oyuklara sakladık
güzel yare mektupları
unutulmasın diye
geçmeli içinden kapını
sırtı çiziğe saklamalı
olmadık yerde
dağlara kaçmalı
sığınaktır
kol bırakılan yarıklar
depreme gebe
diyet sebebe

unutulmasın diye /

saat çalışır zamana
şimdi ağla
günahlar senin değil
içine küsüp kalma
kilit taşına ağla
unutulmasın diye
git ölüme
bir çingenenin gözlerinde

1 Ağustos 2004