Geçenlerde bir çarşıda gördüm onu
Bir yanında eşi bir yanında çocukları vardı
Öyle dalmış ki vitrinlere yanımdan geçti gitti
Beni fark etmedi bile
Önce uzaktan tepeden tırnağa süzdüm
Saçlarına aklar düşmüş
Yüzü hafiften kırışmaya durmuş
Arada çocukları komiklikler yapıyor oda gülümsüyordu.
Ama içinde kuş kafesi saklar gibi o eski gülüşünden eser kalmamıştı.
Bir saat kadar onlar önde ben biraz arkada çarşıyı dolaştık.
Belki yanımda, eli elimde değildi,
hiç de olmayacaktı aslında.
Ama o bir saat bile olsa
onla aynı çarşıda olmak uzaktan da olsa
kokusunu duymak mutlu etmişti beni.
Fazlası ile acılıydı benim için
Hiç görememekten daha iyiydi en azından be arkadaş.
Çok tereddüt ettim kendimi gösterip göstermemekte Ayağım gidip gidip geri döndü.
Bir ara cesaretimi topladım
Kim bilir belki oda mutlu olacaktı beni görürse diyerek
Çıkışa doğru biraz hızlandım eşine belli ettirmeden görünsem yeter dedim kendi kendime.
Yanına yanaştım döndü bana göz göze geldik belki bir, belki iki saniye kadar.
O içime ateş düşüren gözler bu gözler değildi sanki.
Sanki bir ölünün baktığı gibi baktı gözlerime
İşte o an anladım ben bunca zaman kendimi boşa harap ettiğimi.
Dünyadan zarar, ömrümden ziyan ettiğimi
Bir bakışı ile başlattığı yangını gene bir bakışı ile söndürdü.
Şimdi sen soruyorsun bittimi diye değilmi.
Bitmedi be arkadaş, bitmedi, yanan ateşe atılan toprak yangını söndürmedi.
Üzerinde alev olmasada altındaki közler hâlâ canımı yakıyor.
Eskiden sadece aşkı vardı,
şimdi birde unutulmanın sancısı sarıyor
Gönül denen hanemin duvarlarını
Kayıt Tarihi : 2.3.2024 23:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!