Unutulan vaatler Şiiri - Mehmet Sani Özel

Bir eskicinin bulmayı umut ettiği gibi
Ellerim (mağripten maşrığa) döküklerin arasında
Umudum avuçlarımda, avuçlarımın ayası göğe
Göğe bakar bütün mimiklerim, dua hayasıyla
Sakladığım ayıpların paçası tutuşmuş
Uyuşmuyor endişelerim., Uyuşmuyor!
Şayan-ı hakikat mayasıyla

Ve ben beklerim hala ki,
Rahmanın kapısından yüzüme
Regaip hürmetine, rahmet saçılır
Korkuyorum! Birisi durup ta sormaz mı!
Ne işin var senin................................,
Kapattıkça açılan, söküklerin arasında..?

Bir eskicinin umut ettiği gibi
Eski medeniyet kalıntılarında
Surların gediklerinde
Asarıatika ararım
Sarı ışıkların taftaladığı menevişler
Şemaili şerifin yaldızları gözüme dolar
Şüpheler rengarenk gerdanlarda
Gerdanlarda met-cezir tayfları dizili

Ne saklayacağım var, ne saklanacağım
Ne varsa sırtımda, aşikare ve gizli
Bakıyorum, hangi konu hangi sebeple
Sarmaş dolaş, güler yüzlü, sizli bizli
Ve evham tutar kulunçlarımı
Ya ben, hangi sebeple, kimi.,
Adam yerine takmayacağım?

Bir eskicinin tuttuğu gibi tutuyorum
Bin yıldır toprağın bağrında uyutulmuş gürzü
Tarihle arasında bağı kopmuş bir günün
Kitabı, kitabın ilk sayfası, özeti
Sol cenahta nafile turlarından yorulmuş atlar
Ve salkım söğütlerin gölgesinde
Güneşin rayihasına terkedilmiş
Sahibine küskün vaatler

Nerde o deli poyraz.,
Nerde o yürek akıntıları.,
Sahi nerde o bahtiyar saatler?
Bir müjde bekliyorum!
Vefa yurduna döner diye
Unutulan vaatler..,
...

29.06.2008