Unuttum tüm güzellikleri

Unuttum tüm güzellikleri

……………………………………..ben şiirlerimi ilk yaşarım
………………sonra da yaşadığımı dilimin yettiğice yazarım

Yalanın şüphesi bile beni deli eder
unuturum tüm güzellikleri
tüm hayalleri…

Boş beyin, boş hayallerde boş boş düşünürse
Ormanda odun bulamayan baltanın hazin olur öyküsü
Kanatsız kalmış kuşun, bulutlara kıskançlıklarında üşüyüşleri
Ve insan, duruşundan habersiz,davranışlarının adını bilmeden
Kendine uzanan eli yılan gören
Kuruntularında kurban
Namusunu us kıtlığında öldüren
Görünüşü
Duruşu
Nefesi yalan
Yalan iyi niyetlerimin zehri
Üşütücü düşüncelerimde incitilmiş insan

Yürüyüşe çıktım adım adım yalanı ezmeye bugün
Dağın azametine götürürüm hoşgörümde ihaneti
(Ne zaman yalandan sıkılsam dağa giderim)
hastayım ya
bitti diz bağlarımın erki,sıklaştı kalbimin çarpıntısı
kanım yenik düştü yalan illetine
oturdum uygun bir yere
çalılıkların arasında bir kıpırtı, kabardı kulaklarım
orman bu sana ayısı, kurdu var derken
az sonra bir ceylan karşımda
o güzel gözleri gözlerimde
senden bana zarar gelmez dercesine gülümsedi
torbamda yolluk ekmekten bir parça kopardım
avucumda uzattım ceylana
tereddüt bile etmedi
ilkin elime yüzünü sürdü
ben de başını okşadım
sonra avucumdaki ekmeyi yedi, gülümsedi
bana hoşça kal dercesine başını salladı
ve döndü geri
bırakarak gözlerimde gözlerinin güzelliğini
ben bir ceylanın beni anlayışının telâşında
bin bir anı dolaştı beynimi
garipsedim

kalktım, yürüdüm…

haylice yol aldım tepeye doğru
çiçekler topladım çalılıklar arasından
mor ve beyaza bakan sarı renkte
ceylanın güzel gözleri aşkı uyandırmıştı paslanmış yüreğimde
ufkumda uçuşan güzellikler
ufkumda umut dolu bir bakışın eledişi
ufkumda güneş
ışık doldu ruhuma…

beynim düşünceler üretti anıları anımsayışımdan
durdu adımlarım
oturdum
güneşte kızdırıyordu yazdan kalma sıcaklığıyla
uzandım
bıraktım kendimi güneşin sıcak ellerine…

uyumuşum galiba düşüncelerimle
güzel bir tesadüfün mutluluğunda
gözlerimi açtığımda iki yanımda birer yılan
gergindiler kavgaya hazırcasına
kımıldadım
ardından doğrulup oturdum
yılanlar kaldırdılar başlarını
bir bana baktılar
bir de birbirilerine
yılanlar aynı anda aynı istikamete sürünüp gittiler
baktım az ötede pusuda bir engerek
kafam allak bullak

kalktım yürüdüm dönüş istikametine
yürüdüm
iki ayrı olayın iki ayrı anısına bölünmüş

ve bir de akşamki bir yalanın beynimi kemirişi
müthiş sarsıyor inançlarımı
dost bildiğimin yalanla didinişi

12 ocak 2010
Karamandereköyü - Çatalca